Aslında telaştır bizi güne başlatan her şey. Sıcacık yatağımızda gerile gerile uyumak varken, geçen saatlerin içindeki manidar tanışmaların hareketliliğinde düşünmeye fırsat bile bulamadığımız; ama bizi ansızın yakalayan şeydir ölüm. Hep unuttuk sandığımız, ama hiç unutamadığımız soğuk sessizlik içindeki ölüm…
Bitmeyen işlerimizin, doymak bilmediğimiz hırslarımızın bizi bu yolculuğa daha çok yaklaştırması… Ölüm saniyeliktir; ama gerçektir. Kimi zaman annemizdir, kimi zaman da hiç bilmediğimiz… Ama ölümdür canı bedenden söküp alan.
Sen yaşıyorken onlar ölüyordu
Belki bunlar annen ya da baban oluyordu
Bir sela ile gelen kederler
Kalbini delip geçiyordu

Tam bir zevkin içindeyken
Aklının ucundan bile geçmezken
Ağıtların yankılandığı odalardan
Kalabalıkları görürsün sana omuz verirken