Büyük bir İslam düşünürü ve devlet adamı İbni Haldun Mukaddime adlı eserini 1375 yılında yazdı. Günümüze ulaştı. Bir baş yapıt olan kitabında toplumların ve devletlerin yönetimi üzerine düşüncelerini şöyle sıralıyordu.’’ Bir toplumda dayanışmanın yok olması, üretimin zayıflaması, israfın ve lüksün artması, fiyat ve vergilerin artması, liyakatın kaybolması, adaletsizliğin ve kayırmacılığın artması, umutların kırılması, karamsarlığın hakim olması ve göçlerin hızlanması çöküşün haberini verir . Dirlik çöker, düzen çöker, ekonomi çöker, eğitim çöker, insan çöker, insanlık çöker, ahlak çöker, güven çöker, erdem çöker, doğa çöker. Vasatlığın küstahlığı, sanatın vıcıklığı, siyasetin küstahlığa, dinin yobazlığa, milletin ümmete, hukukun gukuka, Hakkın batıla, gücün despotizme, alimliğin dalkavukluğa, derinliğin sığlığa, zerafetin ve efendiliğin kabalığa dönüşmesine neden olur ve o toplum çöker ‘’
Keçiçizade İzzet Molla ‘’Cihan ahlaksızlıkla harap olmaz. O’nu alimlerin dalkavukluğu harap eder’’demişti.
Jose Saramago Portekizli yazar. 2010 yılında vefat etti. Ölümünden kısa bir zaman önce şöyle demişti. ‘’Özgürlüklerin giderek daraldığı, eleştirinin yer bulmadığı, çok uluslu şirketlerin serbest piyasa diktatörlüğü altında bir ideolojiye bile gerek kalınmadığı, dinsel hoş görüsüzlüğün yükselişe geçtiği karanlık bir çağda yaşıyoruz’’ demişti.
Lübnanlı yazar Amin Maalouf ,’’ Çivisi Çıkmış Dünya ‘’eserinde günümüzü şöyle anlatıyordu. ’’Küreselleşme, Medeniyetler çatışması adı altında uygulanan bu günkü dünyada felaketlere yol açacak olan ve hayatın devamlılığı için olmazsa olmaz olan hoş görü kültürünü yok eden politikalar yer yüzünü çivisi çıkmış bir dünyaya dönüştürüyorlar. ‘’
Ülkemiz aydınlarından Erdal Atabek günümüzü şöyle anlatıyor. ‘’Dogmalar, hürafeler, büyüler, burçlar, fallar, yıldız haritaları, ekranlar, giysi markaları, ünlülerin dedikoduları, cep telefonları, İPfonlar, internet, facebook, twitterlar günümüzün kültürel kaynakları olmuştur.’’
Dünyaca ünlü Fizikçi Einstein ‘’Benim yaşamam için bir kalem, müsvedde kağıdı ve birde uyumam için bir divan yeterlidir. Biraz lüks olacak ama birde keman’ım olsun isterim. Abartılı yaşamı benimsemiyorum. Ne yazık ki abartılı yaşam biçimi bir salgın hastalık gibi dünyayı sarmış durumda. Mesleğiniz ne olursa olsun tarihten, edebiyattan, felsefeden, sanattan haberiniz yoksa neden yaşıyorsunuz ki’’ demişti günümüze gönderme yaparak.
Değerli yazarlarımızdan olan ve yakın zamanda vefat eden Alev Alatlı günümüz dünyasından ve insanından çok dertliydi. Bu konudaki en sert düşüncelerini hiçbir şeyden çekinmeden anlatmıştı. O şu andaki insan özelliklerini ve davranışlarını ‘’Paçozluk’’ olarak anlatmıştı. ‘’Paçoz ,aşağılık, ahlaksız, kalleş, topluma musallat olan bir iblistir. Ömer Seyfettin’nin Efruz Bey’i, Aziz Nesin’nin Zübük, Dostoyevski ‘nin Poshlost tiplemeleri paçozluğa örnektir. Korktuğumuz başımıza geldi ülkemize yerleşti. Daha da önemlisi iltifata mazhar tip haline geldi. Aranan özellik oldu. Zıpçıktıların muhabette bile yeri olmazdı. Gelin görün ki boylarından bile büyük laflar etmeye yüz buldular. İşin kötüsü teşvikte görüyorlar. Hiç olmadığı kadar revaçtalar ve trend oldular. Muazzam pirim yapıyorlar. Nabza göre şerbetin, maliyeti yok para bile yapıyor. Paçozluk İblisi tüm kurumları sarınca sıkıntılar artıyor. Bunlar Başbakandan tutun herkese akıl veriyorlar. Bu kadarda küstahtırlar. Liyakatın ölçü olmadığı, sıradanlığın ve kalitesizliğin hüküm sürdüğü bir durumdur. Paçoz kendi çıkarları için her yolu mübah sayan, küstah, beş para etmez, sokak kurnazı, zevzek, müptezel, basmakalıp, palavracı, rüküş, hoyrat, içtensiz, pespaye, nekes ve terbiyesizdir.’’
İlber Ortaylı bu duruma’’ hödükleşme’’.Bir yazarda ‘’Hırtlaşma’’ Dostoyevski ise ‘’Pustlos’’demişti. Dostoyevski ‘ye göre Pustlosun dini, siyaseti, ırkı, sınıfı yoktu. Ahlaksız, bayağı, sıradan ve zevksizdirler. Onlar tarihsiz siyaseti, notasız müziği, Matematiksiz teknolojiyi, felsefesiz devrimciliği iyi bilirlerdi. John Steinbick ‘’İnsan olmak kolay mı ? Özellikle insana layık bir toplum yoksa. İblisler hükümransa…..’’ demişti.