Hayatta çoğu zaman planlar yaparız, hayaller kurarız, gelecek için adımlar atarız. Ancak unuturuz ki son sözü daima nasip söyler.
“Emek yoldaş, nasip rehberdir.”
Nasip, görünmeyen bir el gibi hayatın ince dokusunu işler. Bazen sabaha kadar çalışıp emek verdiğimiz bir işten elimiz boş döneriz; bazen de hiç beklemediğimiz anda bir kapı açılır, gönlümüzü ferahlatan bir müjde gelir.
“Rüzgâr estikçe yaprak yerini bulur.”
Nasip, rüzgârın nereye eseceğini bilmediğimiz bir yaprak gibidir. Biz yön tayin etmeye çalışırız ama yaprak, rüzgârın istediği yere sürüklenir. Toprağa gömülen tohum misali; filizlenmesi, güneşi görmesi, yağmuru hissetmesi için doğru zaman beklenir. İnsan için de öyle… Doğru zaman, doğru mekân ve doğru insanlar birleştiğinde nasip kendini gösterir.
“Her filiz kendi zamanında yeşerir.”
Mevlânâ, “Sen iste, senin olmayan sana gelmez; sen isteme, senin olan senden gitmez” derken, nasibin kaçınılmazlığını anlatır. Antik filozof Epiktetos ise, “Kontrol edemediğin şeylerde teselli arama” diyerek aslında nasipten ötesine gücümüzün yetmediğini ifade eder. Kimi zaman kaybettiğimiz şey, bize hayırlı olmadığı için nasip olmamıştır; kimi zaman kazandığımız şey ise bize bir sınav olarak verilmiştir.
“Kaybedilen, yerine ışık bırakır; kazanan, kalbe ders.”
Nasip, yalnızca maddi kazançlarda değil, insan ilişkilerinde de kendini gösterir. Bir dostla yollarımızın kesişmesi, kalbimizin bir başka kalpte huzur bulması ya da bir öğretmenin öğrencisine dokunuşu… Bunların her biri kaderin ince hesaplarının, nasibin sessiz tecellisinin bir sonucudur.
“İnsan, nasiple örülmüş bir ağaçtır; dalları kaderin rüzgârında sallanır.”
Peki, insan ne yapmalıdır? Teslimiyet ile tevekkülü birbirine karıştırmadan yaşamalıdır. Çalışmalı, gayret göstermeli, elinden geleni yapmalı; ancak sonucu gönül huzuruyla Allah’a bırakmalıdır. Çünkü biliriz ki nasip, daima hayırlı olanı getirir. Bazen gecikmiş görünür, bazen acı bir kayıp gibi gelir; ama arkasında hep bir hikmet saklıdır.
“Tevekkül, nasibin kapısını aralayan anahtardır.”
Sonuçta nasip, bir ömrün kaderle dansıdır. İnsan, sabırla, tevekkülle ve umutla yaşadığında, hayal kırıklıkları bile kalbinin merdivenlerine ışık olur. Çünkü bilir ki; nasip, insanın hayat yolunda karşısına çıkan en büyük mucizedir.
“Her kayıp, yeni bir başlangıcın habercisidir.”