Yeni eğitim-öğretim yılı başladı. Ziller çaldı, çocuklar sıralara oturdu, öğretmenler ders başı yaptı… Benim için “okul yolu”, bir başka deyişle öğrenme yolu bir çocuğun bir bireyin hayatındaki en değerli yolculuktur ve bu yolculuk hiç bitmez… “Okul bahçesi”, çocuk yüreğine dokunmanın en samimi bahanesidir… “Okul atmosferi”, geleceğe katkı sunmanın en sade ama en anlamlı fırsatıdır… Ve “okul sıraları”, bir ülkenin kaderini aydınlatan gerçek ufuktur.
Bu yıl okul yoluna düşecek tüm öğrencilerimize ve emekleriyle bu yolu aydınlatacak öğretmenlerimize gönülden başarılar diliyorum.
Ama velilerin kulaklarında başka bir zil daha çaldı: “Kayıt ücreti, kırtasiye parası, kıyafet seti, kitap parası...” Liste uzadıkça uzuyor. Haliyle insan soruyor: Biz çocuk mu okutuyoruz, yoksa toptancıdan mal mı çekiyoruz?
Özellikle özel okullarda öğrenci okutan velilerimiz için mevcut ekonomik şartlarda bu durum iyice yıpratıcı bir hal almaya başladı. Devlet, anayasamızla belirlenmiş temel hak ve hürriyetler noktasında eğitim hakkını sosyal devlet ilkesi gereği üstlenmek zorunda. Bu hizmeti özel kurum ve kuruluşlara belli kurallar dahilinde devredebilir. Nitekim ülkemizde de durum böyle. 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu ve Millî Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği çok açık.
Hukuk Ne Diyor?
Millî Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği
Md 53 (6) (Ek:RG-3/1/2025-32771) Okullar tarafından ders kitabı adı altında hiçbir ücret alınamaz
Md 64 (2) (Ek:RG-3/1/2025-32771) … …. Marka lisans sözleşmesi yapanlar dahil olmak üzere okullar, kıyafetlerin serbest piyasa koşullarında velilerce temin edilmesini engelleyici veya kurumlar tarafından belirlenen elektronik ticaret ortamından temine yönelik velileri zorlayıcı uygulamalar yapamaz. Özel gün, hafta ve kutlamalarda ders içi ve ders dışı faaliyetlerde kullanılmak üzere veliye mali yük getirecek özel kıyafet aldırılamaz.
ÖZETLE
Özel okul yalnızca MEB’e bildirdiği resmi eğitim ücretini alabilir. Bunun dışında:
- MEB’ e bildirilen tarifenin üzerinde kayıt parası ALINAMAZ!
- Zorunlu kırtasiye seti parası ALINAMAZ!
- “İlla bizden alacaksınız” dayatmalı kıyafet satışı YAPILAMAZ!
- Kitap parasını tek elden toplama YAPILAMAZ!
Hele hele “dosya masrafı, etkinlik katkı payı” gibi yaratıcı kalemler, Tüketici Kanunu açısından da haksız şarttır.
Hak Arayan Veliler
Velilerin en büyük kaygısı şu: “Hak ararsak, seneye çocuğumuzun kaydını yenilemezler” Cevap net: Hayır. 5580 sayılı Kanun’a göre okulun böyle bir keyfi hakkı yok. Çocuğun eğitim hakkı velinin sessizliğine bağlı değildir.
Son Söz
Sevgili veliler, unutmayın: Çocuğunuzun defteri zamanla dolar, ama cüzdanınız boşalmak zorunda değil. Eğitim hakkı pazarlık masası değildir, hukukun güvencesi altındadır.
Ve unutmayalım, Atatürk’ün dediği gibi: “Eğitimdir ki bir milleti ya özgür, bağımsız, şanlı yüksek bir toplum halinde yaşatır ya da esaret ve sefalete terk eder.”
