Nihayet 46. Yıllık eğitimciliğim sonunda 1.Mayıs.2025 tarihinde emekliye ayrıldım. Önceden çalışırken emeklinin dertlerini, halini bilmiyordum. Artık başıma gelince öğrendim. Gerçekten emekliler zor durumdaymış. Maaşım yarı yarıya düştü. Acilen emeklilerin ekonomik yönden rahatlatılması gerekiyor.

Bu yazımda siyasi bir art niyetim yok. Kimse öküzün altında buzağı aramasın. Benim durumum nispeten iyi hamd olsun. evim kira değil. Çocuklar büyük meslek sahibi.43 bin maaşım. Fakat pek çok emekli 25 veya 30 bin maaşla geçinmeye çalışıyor. 30 binin altında kalan emekli de var. Hele büyük şehirlerde yaşam gittikçe zorlaşıyor. Ev kiraları yüksek. Gerçek şu ki; Geçen Genel seçimde(2023) devletin bekası deyip susup bağrına taş basıp Cumhur ittifakına oy verildi. İyileştirme olmayınca da ardından gelen yerel seçimlerde(2024) Memur ve özellikle Emekliler sarı kart gösterip muhalefete rağbet ederek tepkisini koydu. MEMURA VERİLEN SEYYANEN YARDIM dahi yetecekti gönül almaya.

Bir ilde, ilçede kazanan ile kaybeden arasında 3 veya 5 bin fark olurdu. Bu defa 30 bin civarında farklar yaşandı. Bu tamamen emeklilerin yönetime olan tepkisinden başka bir şey değil bence. Çünkü; eşiyle bir 30 milyondan fazla emekli var.Bu durum beni cidden düşündürmektedir.

Önümüzdeki seçimlere kadar emeklinin gönlü alınmazsa, ekonomik yönden rahatlatılmazsa, seyyanen zam ile desteklenmezse, memurla emekli arasındaki maaş farkı azaltılmazsa, Emekliler cebinde kırmızı kart saklıyor bilinsin. Benden söylemesi. Yazımı emeklilerin durumunu işleyen bir şiirimle noktalıyorum.

Hoşça kalın dostça kalın. Atatürkle kalın. Allaha emanet olun.Allah hepimizin yar ve yardımcısı olsun.

EMEKLİ…

Oyuncaksız kalmış çocuklar gibi,

İşsiz güçsüz kalmış ustalar gibi,

Ölümü bekleyen hastalar gibi,

Ciğerini dağlar durur emekli….

Aşağılanır, horlanır, dışlanır,

Azarlanır, herkesçe suçlanır,

Evinde istenmeyen adam olur,

Gizli gizli ağlar durur emekli….

Ekonomi ve zamlar ezer durur,

Evinde ailesi üzer durur..

Tek başına dolanır, gezer durur,

Hüzünlerle dolar durur emekli…

Parklarda bankta uyuyup yatarlar,

Market, kahve, çarşıda dolanırlar,

Ah çekerekten maziye dalarlar,

İçten içe yanar durur emekli…

Eski itibar ve saygı görmezler,

Her gün çile çeker sefa sürmezler…

Yükmüş gibi olur da sevilmezler,

Boynunu hep büker durur emekli

Birden kıymetsiz birisi olurlar

İlgilenmez kimse, alay ederler…

Bir an önce ölmesini beklerler,

Hayata küser durur emekli…

Bazısı Camiye gider dinlenir,

Kimisi kahvelerde oyalanır..

Maaşı yetmez darlanıp kıvranır,

Kah söver, kah güler durur emekli..

İlaçlarını, Haplarını yutar,

Az az Yiyip, içip, uyuyup yatar…

Ne yapsa evde hep eşine batar,

Sabreder, şükreder durur emekli…

Cefası ve hastalığı hiç bitmez,

Aldığı maaşı tez biter yetmez..

Torunlar çocuklar başından gitmez,

Perişan derbeder durur emekli..

Sedat Günay