Bir milletin en kalıcı zaferi, genç beyinlerde yanan ışıkla kazanılır.

İnsanoğlunun yeryüzünde bıraktığı en kalıcı iz, ne servetidir ne de şöhreti… Asıl iz, ardında bıraktığı bilgidir, yetiştirdiği insandır. İşte bu yüzden eğitimin ışığı, güneşin ışığından bile kıymetlidir. Çünkü güneş yalnızca dünyamızı aydınlatır; ama eğitim, hem dünyamızı hem de ruhumuzu, geleceğimizi aydınlatır.

Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi: “Bir millet irfan ordusuna sahip olmadıkça, savaş meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferin kalıcı sonuçları olmaz.”
Eğitim, işte o kalıcı zaferin adıdır.

Bir ülkenin gerçek gücü, tankında topunda değil; sorgulayan, üreten, düşünen genç beyinlerindedir. Victor Hugo der ki: “Okul kapısı açıldığında, bir hapishane kapanır.”
Eğitimin olmadığı yerde suç, karanlık ve yoksulluk büyür; eğitimle ise toplumun ufku genişler, yolları aydınlanır.

Bugün sınıflarında ilk gün heyecanını yaşayan minik öğrencilerden, üniversite sıralarında geleceğe umutla bakan gençlerimize kadar herkesin taşıdığı tek ortak duygu, ışığa doğru yürüme arzusudur. Bu ışık; öğretmenin özverisinde, annenin duasında, babanın emeğinde, öğrencinin gayretinde saklıdır.

Mevlânâ ne güzel söylemiş: “Bir mum, diğer mumu tutuşturmakla ışığından bir şey kaybetmez.”
İşte öğretmenlerimizin, anne-babalarımızın, büyüklerimizin yaptığı da budur. Onlar, bilgilerini paylaşarak nice yüreğe umut ışığı olurlar.

Eğitim, sadece bireyin değil, toplumun da kaderini değiştirir. Sokrates der ki: “Eğitimsiz ruh, toprağı işlenmemiş tarla gibidir.”
O toprağı işlersek, bilgi tohumları yeşerir; işlersek medeniyet filizlenir. İşlemezsek, cehalet dikenleri sarar.

Unutmayalım: cehalet, toplumları karanlığa hapseder. Oysa tek bir ışık, binlerce karanlığı yok edebilir. İşte öğretmenlerimiz, işte öğrencilerimiz, işte eğitim seferberliğimiz… Onlar, geleceğimizin meşaleleridir.

Konfüçyüs der ki: “Eğitim, özgüveni doğurur. Özgüven, umudu doğurur. Umut da barışı doğurur.”
Demek ki eğitim, sadece bireyin değil; milletin de huzur kaynağıdır.

Eğitim; bir ülkenin geleceğe yaptığı en büyük yatırımdır. Fabrikalar kurmak, yollar inşa etmek önemlidir; ama en büyük yatırım, insan beynine yapılan yatırımdır. Çünkü bilgiyle donanmış bir gençlik, yarın sadece kendi yolunu değil, milletin yolunu da aydınlatır.

Gelin; eğitimi sadece bir zorunluluk değil, bir gönül borcu bilelim. Bir çocuğun elinden tutmak, bir gencin yolunu aydınlatmak, bir öğretmenin emeğine değer katmak hepimizin ortak sorumluluğudur. Çünkü eğitim ışığı sönmezse, hiçbir karanlık bu ülkeyi kuşatamaz.

Ve son söz: “Cahillik karanlıktır, eğitim aydınlıktır.”
O halde yolumuzu karanlığa değil, ışığa doğru kuralım. Çünkü eğitim varsa gelecek vardır, umut vardır, yarın vardır!