Her yıl Haziran’ın ilk haftası olarak kutlanan Çevre Koruma Haftası, doğanın bizden beklediği en önemli sorumluluğu hatırlatır: korumak, sahip çıkmak ve sürdürülebilir bir yaşam inşa etmek. Hava, su, toprak ve tüm canlılar bir zincirin halkası gibidir; biri zarar gördüğünde hepsi etkilenir. Bu hafta, çevre bilincini artırmak ve gelecek kuşaklara yaşanabilir bir dünya bırakmak adına çok değerlidir.

İklim krizi, orman tahribatı, plastik kirliliği ve türlerin yok oluşu gibi sorunlar artık görmezden gelinemeyecek kadar büyümüştür. Her bireyin küçük bir adımı, dünyamız için büyük bir fark yaratır. Geri dönüşüm, su tasarrufu, enerji verimliliği ve doğaya zarar vermeyen tüketim alışkanlıklarıyla yaşam tarzımızı yeniden gözden geçirmeliyiz.

Doğa bize yalnızca güzellik değil, yaşamın ta kendisini sunar. Bu yüzden çevreye duyduğumuz saygı, aslında kendimize ve çocuklarımıza duyduğumuz saygıdır. Ağaçların sesi, rüzgârın kokusu ve hayvanların varlığı, bize hayatın dengesini anlatır.

Bu Çevre Koruma Haftası’nda gelin, doğayı sadece izleyen değil; onu koruyan, seven ve savunan bireyler olalım. Çünkü dünya bize miras değil, emanet.