Doğal afetler, insanoğluna hayatın ne kadar kıymetli ve bir o kadar da kırılgan olduğunu hatırlatır. Depremler ve beklenmedik diğer olaylar, bizleri can kaybı ve büyük maddi zararla baş başa bırakabilir. İnsanın yaşama hakkı ve hayatta kalmanın önemi tartışılmazdır. Kaybedilen bir canın ya da bedensel kayıpların yerine hiçbir şey konulamaz.
O yüzden yapılması gereken Deprem bölgesinde olan Japonya gibi ülkelerin yaptıklarına benzer şeyler yapmak ve önleyici tedbirler almaktır. Çünkü hiçbir şey tedbir almaktan daha önemli olamaz.
Bunun için kentsel dönüşüm veya başka yeni uygulamalar ile ülkedeki tüm yapıların bir an önce deprem ve yangın gibi afetlere karşı dönüştürülmesi gerekmektedir.
Ancak, felaketlerin yarattığı yıkımın ardından yaşama tutunanlar, hayatın devam edebilmesi için gerekli olan maddi gerçeklerle yüzleşmek zorundadır.
Yaşamın yeniden inşa edilmesi, maddi olarak kaybedilenlerin yerinin doldurulması ve normal hayata dönüş sürecinin hızlandırılması hayati önem taşır. Bu noktada, sigorta yaptırmak, felaketlerin ardından bireylerin maddi açıdan daha güçlü ve hazırlıklı olmalarını sağlar. Maddi kayıpları en aza indirgemek ve hayatın olağan akışına daha çabuk dönebilmek için sigorta yaptırmak büyük önem taşır. Sigortaların sunduğu teminatlar sayesinde, beklenmedik felaketlere karşı korunarak, yeniden yapılanma sürecini hızlandırabilir ve gelecekteki olası felaketlere karşı daha dayanıklı hale gelebiliriz.
DASK: Temel Koruma Ama Yeterli mi?
DASK, depremler gibi doğal afetlerden kaynaklanan maddi hasarları karşılamak için oluşturulmuş bir sigorta sistemidir. DASK, binaların yapısal hasarlarını kapsar. Evin piyasa değerini veya evin içindeki eşyalar gibi masrafları karşılamaz. DASK’taki bu eksikliklere Konut Sigortası bölümünde değinilecektir. DASK zorunlu bir sigorta olmasına rağmen ne yazık ki bir sigortalılar tarafından bir külfet olarak görülmekte ve çoğu zaman ödenen primin az olması için evin büyüklüğü gerçek büyüklüğünden daha az gösterilmektedir. Bu durumlarda risk gerçekleştiğinde sigorta şirketleri beyan edilen teminatlara göre ödeme yapmaktadır. ve evin içindeki eşyaları, kişisel eşyaları veya alternatif konaklama masraflarını karşılamaz.
Asrın felaketi olarak adlandırılan 2023 Kahramanmaraş merkezli depremde, DASK, konut veya ferdi kaza gibi sigortalar yaptırmış olan vatandaşlar, sigorta şirketlerinden aldıkları teminatlarla maddi zararlarının bir kısmını telafi edebilmişlerdir. Örneğin, DASK tarafından 11 kente toplamda 40 milyar lira teminat ödemesi yapılmıştır. Bu sayede, deprem sonrası hayata daha çabuk adapte olabilmişlerdir.
Sigorta, sadece maddi bir önlem değil, aynı zamanda bireylerin geleceğini ve sevdiklerini koruma altına almanın bir yoludur. Felaket anlarında, insanların en büyük güvencesi olan sigortalar, hayatın olağan akışına dönülmesinde ve maddi rahatlığa ulaşılmasında büyük rol oynar. Sigorta yaptırmak, felaketlerden sonra yeniden yapılanma sürecini hızlandırarak bireylerin ve toplumun dayanıklılığını artırır.
Kahramanmaraş depremi sonrası yaşanan acı tecrübeler, toplumda sigortalılık bilincinin artmasına ve daha fazla insanın DASK ve diğer sigorta türlerini yaptırmasına yol açmıştır. Ancak toplumsal hafızamız güçlü olmadığından dolayı risk gerçekleştikten sonra sigorta yaptırma oranı artış göstermekte, biraz zaman geçtikten sonra sigorta yaptırma oranı eski rutin seviyesine dönmektedir. Sigortasız bir hayat, beklenmedik felaketlere karşı savunmasız kalmak anlamına gelir. Bu nedenle, herkesin evini ve eşyalarını güvence altına alması, gelecekteki felaketlere karşı daha hazırlıklı ve güçlü olmamızı sağlar.