Tesadüf nedir? Rastlantının bilimsel ve günlük anlamı
Tesadüf, genel olarak önceden planlanmamış, beklenmedik ve şansa bağlı olaylar anlamına gelir. Günlük hayatımızda sıkça yaşarız; mesela yolda eski bir dostla karşılaşmak ya da tam ihtiyacınız olduğunda yardımın gelmesi.

Bilimsel açıdan bakıldığında, tesadüfler olasılık ve istatistiklerle açıklanır. Ancak bazen, yaşanan olayların sadece rastlantı olmadığını hissetmek insan doğasında vardır.
Tevafuk kavramı: İlahi plan ve manevi anlam
Tevafuk, dini kaynaklarda ve maneviyat dünyasında, tesadüften farklı olarak ilahi bir planın, bir hikmetin varlığına işaret eder.
Tevafukta olaylar, Rabbimizin kullarına gönderdiği mesajlar, işaretler olarak görülür. Zorlu anlarda bir ayetin hayatımıza tam zamanında dokunması veya uzun zamandır beklediğimiz çözümün beklenmedik şekilde ortaya çıkması tevafukun en güzel örneklerindendir.
HAYATIMIZA DOKUNAN GÖRÜNMEZ İPLER: TEVAFUKUN ÖRNEKLERİ
Hayat bazen öyle anlar yaşatır ki, olaylar sanki görünmez iplerle birbirine bağlanmıştır. Bu ipler, tesadüflerin ötesinde bir anlam ve düzen barındırır. Tevafuk, tam da bu noktada devreye girer; karşımıza çıkan beklenmedik durumların aslında ilahi bir planın parçası olduğunu fark ettirir.

Örneğin, uzun zamandır iletişimde olmadığınız bir dostunuzun tam zor bir anda sizi araması, sadece bir tesadüf mü yoksa size destek olmak için gönderilmiş bir işaret mi? Ya da iş başvurusu yaptığınız bir yerde, görüşme öncesi o şirketle ilgili tam da ihtiyaç duyduğunuz bilgiyi rastlantı sonucu öğrenmeniz… Bunlar sadece basit olaylar gibi görünse de, tevafuk açısından bakıldığında hayatımıza yön veren, bizi doğru yola çeken görünmez iplerdir.

Bir başka örnek, maddi veya manevi sıkıntı yaşarken, beklemediğiniz bir anda yardımın, doğru bir çözümün ortaya çıkmasıdır. Mesela, maddi açıdan zor günler geçirirken eski bir tanıdığınızın size destek olması ya da hayatınızda yepyeni kapılar açan bir fırsatla karşılaşmanız. Bu tür durumlar, tevafukun hayatımızdaki canlı örnekleridir.

Tevafuk, sadece olumlu anlarda değil, zorlayıcı süreçlerde de bize yol gösterir. Bazen yaşanan zorluklar, bizim için bir dönüm noktası olur ve bu zorlukların ardından gelen kolaylıklar, tevafukun işaretleri olarak değerlendirilir. Misal olarak, uzun süredir beklediğiniz bir konuda engellerle karşılaşmanız ve pes etmek üzereyken beklenmedik bir destekle tüm engellerin aşılması, tevafukun bize verdiği en önemli mesajlardan biridir.

Kısacası, hayatımıza dokunan bu görünmez ipler, tesadüflerin çok ötesinde; bizleri koruyan, yönlendiren ve bilinmezlik içinde umut aşılayan ilahi bir el gibidir. Tevafuku fark etmek, sadece yaşadığımız olayların anlamını derinleştirmekle kalmaz, aynı zamanda manevi dünyamıza güç ve huzur katar.
Bilim, psikoloji ve inanç perspektifiyle anlamlı rastlantılar
Psikolojide Carl Jung’un “senkronisite” kavramı, anlamlı rastlantıları açıklar.
Bu teoriye göre, yaşanan olaylar rastlantı gibi görünse de derin bir bağlantı ve anlam taşır. Maneviyat ise bu anlamlı olayları, evrensel bir düzenin, Rabbimizin planının parçası olarak kabul eder. Böylece tesadüf ve tevafuk arasında köprü kurulmuş olur.
Tesadüf mü, Tevafuk mu? Hayatın anlamını yeniden keşfetmek
Hayatımızdaki karşılaşmalar ve olaylar sadece şans eseri olmayabilir.

Kendi hayatında tevafuku keşfet: Küçük bir farkındalık egzersizi
Gözlerini kapat, son bir hafta içinde hayatında seni şaşırtan, beklemediğin bir anda gelişen ya da anlamını tam çözemedğin olayları düşün. Bu olaylar gerçekten tesadüf olabilir mi? Yoksa sana bir mesaj mı veriyorlar?
Şimdi, o anlarda hissettiklerini, aklına gelen kelimeleri veya hisleri not al. Belki de bu küçük işaretler, hayatındaki görünmez iplerin dokunuşlarıdır.
Bu egzersizi düzenli yaparak, tevafukların farkına varmak ve hayatındaki anlamlı bağlantıları görmek kolaylaşır.

Bazen bu olayların ardında daha büyük bir güç, bir anlam yatar. Tevafuku kabul etmek, insanın manevi dünyasında yeni kapılar açar, umudu ve inancı güçlendirir. Görünmez iplerin farkına varmak ise, hayat yolculuğumuzda daha bilinçli ve huzurlu adımlar atmamızı sağlar.
“Şüphesiz ki Allah’ın belirlediği bir vakit vardır; O, her şeyi zamanında yapandır.”
— (Kur’an, Lokman suresi, 31:34)





