Basın açıklamasına Genel Sağlık İş Sendikası, Hekim Birliği Sendikası, Eğitim-İş, Atatürkçü Düşünce Derneği, Genç Sağlık-Sen sendikaları da destek verdi.
Basın açıklamasını okuyan Diş hekimi Ümmü Bensu Gündoğan “Türkiye'de kamu diş hekimliği, uzun süredir artan baskılar, adaletsizlikler ve sistematik değersizleştirme politikaları ile karşı karşıyadır. Mesleğimizin niteliği, gerektirdiği zaman, emek ve uzmanlık yeterince anlaşılmadan alınan kararlar, hem hekimleri hem de halk sağlığını olumsuz etkilemektedir.” Dedi.
Gündoğan, sözlerine şöyle devam etti.
“Eksik personel, kalitesiz malzeme, yetersiz randevu süreleri, bilim dışı işlem puanı hedefleri ve güvencesiz çalışma koşullan, kamu diş hekimlerini tükenmişliğe sürüklemekte, hizmet sunumunu da niteliksizleştirmektedir.
YAPAY ZEKAYA DAYALI BASKICI SİSTEMLER KABUL EDİLEMEZ
Son dönemde uygulamaya konulan yapay zekâ temelli "optimizasyon" sistemleri, işlem sürelerini ve hasta profillerini yok sayarak hekimler üzerinde baskı oluşturmaktadır. Klinik gerçeklikten kopuk bu uygulamalar, verimlilik değil, tükenmişlik üretmektedir. Dünya Dişhekimleri Birliği (FDI) ve Türk Dişhekimleri Birliği'ne (TDB) göre bir diş hekimi, günde 8-11 hastaya nitelikli girişimsel işlem yapabilirken; kamu hastanelerinde 25-30 hasta bakılması dayatılmaktadır. Bu da hem hekimin sağlığını tehdit etmekte hem de hastalara ayılması gereken sürenin gasp edilmesine neden olmaktadır.
İŞLEM PUANI SİSTEMİ BİLİM DIŞIDIR
Sağlık Bakanlığı'nın belirlediği işlem puanı hedefleri gerçek dışıdır. Örmeğin, günde 15 girişimsel işlem yapan bir hekimin ulaştığı yaklaşık 20.000 puanlık hizmet "yetersiz sayılmakta, "çalışıyor sayılmak için 42.000 puan ve üzeri hedeflenmektedir. Yeni teşvik sisteminde 70.000-80.000 puan gibi erişilmesi mümkün olmayan hedefler belirlenmiş, bu da hekimlerin insani sınırların çok ötesinde çalışmaya zorlandığı bir düzene dönüşmüştür. Bu oranlar bilimsel verilerle bağdaşmadığı gibi, insanlık dışıdır.
ADİL ÜCRET TALEP EDİYORUZ
Aynı düzeyde sağlık hizmeti sunan diş hekimlerine, benzer branşlara göre %36 oranında daha düşük teşvik ödemesi yapılması, kabul edilemez bir adaletsizliktir. Ek gösterge oranının hala %15 seviyesinde kalması, emeklilik döneminde de hekimlerin mağduriyetini artırmaktadır.
ANAYASA'NIN 55. MADDESİ AÇIKÇA BELİRTMEKTEDİR
"Ücret, emeğin karşılığıdır. Devlet, adaletli bir ücret politikasını sağlamakla yükümlüdür." Bu nedenle, maaşlar derhål güncellenmeli, Danıştay kararlarına uygun olarak taban ek ödeme düzenlemeleri yapılmalı ve keyfi yönetmelik değişikliklerine son verilmelidir”





