Geçen hafta, Milne hattı sayesinde taarruz hazırlıklarını rahat bir şekilde tamamlayan Yunanlılar tarafından Salihli'nin 23 Haziran 1920'de işgal edildiğini ifade etmiştik. Bu yazımızda, Salihli'nin bu işgalden nasıl kurtulduğunu ve bu kurtuluş esnasında yaşanan süreci anlatmaya çalışacağız.

Yazımızın amacının, kurtuluş günümüz olan 5 Eylül tarihine yaklaştığımız bugünlerde, her bir karış toprağının aziz şehitlerimizin anılarıyla dolu olan Salihli'nin o dönemlerde yaşadıklarını hatırlatmak ve unutulmasına müsaade etmemek olarak belirtmek gerekir. 15 Mayıs 1919 tarihinde İzmir'in işgali ile başlayan Yunan işgali, Batı Anadolu merkez ve kasabalarına yayılmış, bu işgallerden nasibini Salihli de almıştı. Salihli, 5 Eylül 1922 tarihinde bu zulümden kurtulacak ama etkisi uzun süre devam edecekti. İşgaller sonucunda devletin istiklalinin tehlikeye düşmesi ile bir kurtuluş yolu ve kurtarıcı aranıyordu. Devletin ve milletin İstanbul'dan kurtarılamayacağını anlayan Mustafa Kemal Paşa, Anadolu'ya geçmeye karar verir. Önce Samsun'a, ardından Havza ve Amasya'ya geçen Mustafa Kemal, kurtuluş çareleri arıyordu. Amasya Genelgesi'nde, 'milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararı kurtaracak' deniliyor ve kurtuluş için milletin azmine vurgu yapılıyordu. Yunanlıların işgallerini genişleterek saldırıya geçmesi üzerine İnönü Savaşları meydana gelmiş ve bu savaşlar neticesinde TBMM'ye olan güven artmıştı. Daha sonra meydana gelen Kütahya-Eskişehir ve Sakarya Savaşı'ndan sonra Mustafa Kemal'in aklında büyük bir saldırı planı vardı. 28 Temmuz 1922 günü öğleden sonra düzenlenen bir futbol maçını seyretmek bahanesiyle ordu komutanları ve bazı kolordu komutanlarını Akşehir'e çağıran Mustafa Kemal, görüştüğü komutanlarla taarruzun şeklini ve ayrıntılarını tespit etti. Ordunun hazırlıklarını tamamlamasını ve saldırının bir an önce gerçekleşmesini emretti. Saldırının strateji ve aynı zamanda bir taktik baskın halinde yürütüleceğini vurgulayan Mustafa Kemal, bunun gerçekleştirilebilmesi için de, kuvvetlerin yığınak ve hazırlıklarının gizli kalmasına önem veriyordu. 24 Ağustos 1922'de komuta merkezi Akşehir'den Şuhut'a getirildi. 25 Ağustos günü, Şuhut'tan Kocatepe'nin güneybatısındaki Çadırlı Ordugah'a nakledildi. 26 Ağustos sabahı Kocatepe'de hazır bulunuldu ve sabahın erken saatleriyle birlikte büyük saldırı başlamıştı. 1 Eylül 1922 tarihinde Başkomutandan 'Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz'dir, ileri!' emrini alan Türk ordusu bu emri yerine getirmek için batıya kaçan Yunan kuvvetlerini denize dökmek üzere sıkı bir takip harekatına başladı. Gelişen Türk taarruzu karşısında tutunamayan Yunanlılar kaçarken, Salihli'nin de içinde olduğu birçok şehrimizi yakıp yıkarak boşaltıyorlardı. Kütahya, Uşak, Eskişehir ve İnönü mevzilerinin kurtarılmasının ardından 4-5 Eylül günlerinde Alaşehir ve Salihli kurtarıldı. Daha sonra 9 Eylül'de İzmir, 18 Eylül'de ise tüm Ege Bölgesi Yunan işgalinden kurtarıldı. Genel hatlarıyla bahsettiğimiz Büyük Taarruz esnasında ve 30 Ağustos'tan sonra giderek azgınlaşan Yunan askerleri Salihli'yi doldurmuş ve Salihlililer evlerinden çıkamaz hale gelmişlerdi. 4-5 Eylül'de Alaşehir ve Salihli'de Yunanlılar tarafından yangınlar çıkarılmış, Rum ve Yahudi evlerinin dışında bütün şehir yakılmıştı. Yunanlıların çıkardığı bu yangınlar kurtuluştan sonra söndürülebilmiştir. Yine, 4 ve 5 Eylül günlerinde Yunanlılar Salihli'de çoluk-çocuk, ihtiyar-genç, kadın-erkek demeden önüne çıkan herkesi öldürmüşlerdi. Salihli sokaklarında ölüm-kalım savaşının verildiği bugünlerde, düşman kuvvetinin 1. Süvari Tümenimizin 10 ve 11. Alayı'nın arasına girmesi ile birlikte sokak savaşları başlamıştı. 14. Alay'ın da savaşa dahil olmasıyla birlikte Salihli sokaklarında saatlerce süren çatışmalarda birçok şehit verdik. Bu aziz şehitlerimizin anısına, 1925 yılının Mayıs ayında Salihli Türk Ocağı tarafından dikilen anıtta şu ifadelere yer verilmiştir: 'Ey Türk! 5 Eylül 1338 (1922) Salihli'nin Yunanlılardan kurtuluş günüdür. Bu büyük gün için canlarını feda eden Birinci Süvari Fırkası On ve Onbirinci Alayının aziz Türk evlatları burada yatıyor. Bunlar sana zafer ihda ettiler. Sen de irfanınla o zaferi itmam et. Bu mübarek şehitleri kalbinde yaşat. Fatiha. Kuruluş Günü Mayıs 1341 (1925) Salihli Türk Ocağı' Sonuç olarak, 26 Ağustos günü Kocatepe'de başlayan büyük taarruz ile devam eden süreçte Salihli, 5 Eylül 1922 tarihinde Yunan zulmünden kurtulmuştu. Salihli'nin kurtarılmasından sonra 7-8 Eylül günlerinde, Gazi Mustafa Kemal Paşa, Fevzi Paşa ve İsmet Paşa karargahlarını Salihli'de kurup emirlerini buradan vermeye başlamışlardı. İzmir'e giden yolda önemli bir merkez olan Salihli'nin kurtarılması ile İzmir'in ve böylece tüm Ege Bölgesi'nin kurtarılmasının yolu açılmış oluyordu.

Devam edecek...

Not: Yazı ile ilgili her türlü görüş, öneri, düşünce ve eleştirilerinizi '[email protected]' adlı e-posta adresine iletebilirsiniz.

Muhabir: Haber Merkezi