Salihli’nin kent hafızasına bugüne kadar çok sayıda eser kazandıran Uçar, Salihli halkının bağışlarıyla alınan uçağın fotoğrafına ulaştı.

Uçar, 30 Ağustos 1929 tarihinde Salihli’ye iniş yapan uçakla ilgili şu bilgileri paylaştı;
"Cumhuriyet'imizin kurulduğu ilk döneminde, vatanımız da teknolojinin uygulanabildiği ciddi bir sanayi yoktu. İmparatorluk döneminden sadece dokuma, deri, gıda, toprak mamulleri konularında basit imalathaneler, tütün işletmeleri ve küçük top-silah tesislerinden oluşan bir sanayi devralınmıştı.
Özellikle, Kurtuluş Savaşı'nda harp araç ve gereçleri ile silah ve mühimmat bulabilmekteki büyük zorluklar ve satın almakta dışa bağımlı olmak, ulu önder Atatürk’ün hedefledikleri ve inandıkları çerçevesinde Türk vatanı, Türk milleti ile bağdaştıramadığı bir durumdu. Atamızın “İstikbal (gelecek) göklerdedir” ileri görüşlülüğü, engin önsezisi, sonsuz zenginlikteki fikri yapısı ile biçimlenen dehası, ülke için yapılması gerekenlere vakit kaybetmeden başlanılmasına karar kıldı.
Cumhuriyet'in kuruluşundan itibaren kalkınmamız, sanayileşmemiz, müreffeh bir toplum olmamız, ulusal kaynaklarla desteklenen güçlü ve modern bir orduya sahip olmamız için zaman kaybetmeden yapılması gereken düzenlemeler ve yurt ölçüsünde alınması gerekli tedbirlerle işe başlandı. 1923 yılından itibaren havacılık ve uçak sanayisinin de bulunduğu yaygın ve yoğun bir çalışma programı harekete geçirildi.
Bu nedenle Türk Tayyare Cemiyetinin (1935'te yapılan kongrede adı Türk Hava Kurumu oluyor) kurulmasına karar verildi. 1925'te Türk Tayyare Cemiyeti'nin kuruluşunun ardından "30 Ağustos Zafer ve Tayyare Bayramı" adını alan bayramlar, 1950'li yıllara kadar bu adla, ama günümüzdekilerden daha coşkulu kutlanıyordu. Çünkü o yıllarda Zafer Bayramı coşkusuna, bir de halkın Türk Tayyare Cemiyeti'ne armağan ettiği bağış uçakların coşkusu ekleniyordu.
Türk Tayyare Cemiyeti'nin önderliğinde başlayan bağış uçak kampanyasında halktan toplanan paralarla 10 yılık süreçte 229 uçak satın alınmış. Kimi kaynaklarda bu sayının 350'ye yaklaştığı bile söyleniyor. Elde sağlıklı bir arşiv olmaması bu sayıda çelişkiler yaratsa da o dönemde halkın büyük bir seferberliğe kalkıştığı gerçeği rakamdaki tutarsızlığı önemsiz kılıyor.
İlk bağış uçak şerefi Ceyhan'a ait. Ceyhan'ı 1926'da İzmir izliyor. Daha sonra yarış İstanbul ve İzmir arasında sürmüş. Kampanya sadece iller arasında kalmamış, esnaf grupları, dönemin sivil toplum örgütleri, kadınlar, gayrimüslim cemaat kendi aralarında topladıkları paralarla kuruma uçak alınmasına katkılı olmuşlar.
30 Ağustos kutlamalarında o yıl hangi il ve ilçeler uçak bağışladıysa o uçaklar oraya gidermiş. Düzenlenen törenlerle o uçaklara ad konma merasimleri yapılırmış. Törenler bile enteresan geçermiş. Kurdeleyi kesmek için bile yarış olurmuş. O ilin, ilçenin mülki amirine 'kessin' denildiğinde, 'halktan biri kessin' diye bir diyalog gelişir, bunun için bir açık arttırma düzenlendiği bile olurmuş. En yüksek bağışı yapan esnaf ya da kişi, uçağın kurdelesini keser ve hatta ilk uçuşu yapmak da ona nasip olurmuş. Bu törenlerde bile tekrar uçak alınacak kadar para toplandığı olurmuş.
1929 yılı 30 Ağustos Cuma günü, Salihli halkının aldığı ve ilçenin adını taşıyan uçak bayram kutlamalarına katılmak üzere kentimize geliyor. Nereye indi? Dediğinizi duyar gibiyim, hemen bildireyim; günümüz Merkez Anadolu Lisesi ile Mehmetçik Parkı arasında o yıllarda 'Hayıtlık' denen alana, Halkın heyecan ve coşku dolu alkışları arasında…
Yıllardır öyküsünü biliyordum ama 'Salihli Tayyaresi'nin fotoğrafını bulamıyordum. Nihayet buldum ve bu mutlu haberi sizlerle paylaşabildim. Katkıda bulunanlara teşekkürlerimle…"






