Dernek binasında gerçekleşen basın açıklamasına Dernek Başkanı Süleyman Yıldırım ve yönetim kurulu üyeleri katıldı.
Yıldırım, terör örgütünün PKK’nın iki uluslu bir yapı ve terörist başına siyasi haklar talep ettiğini belirtti.
Yıldırım, “Bu açıklamanın Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerine, Lozan Antlaşması’na ve 1924 Anayasası’na açık bir saldırı olduğunu belirterek, terör örgütünün sözde “barış” söylemleriyle iki uluslu bir yapı ve terörist başına siyasi haklar talep ettiğini vurguladı. “Parolamız tektir ve değişmez: Ya İstiklâl Ya Ölüm!” ifadeleriyle duyurulan bildiride, gelişmeler kaygıyla izlendiği bildirildi.
Başkan Yıldırım'ın okuduğu açıklamada şu ifadeler kullanıldı “Yandaş ekran bülbülleri ‘Terörsüz Türkiye’ nameleriyle mutlu mesut barış türküleri söylerken, AKP sözcüsü yeni bir dönem başladığını müjdelerken, bakanlar sıra sıra başarı nutukları atarken, Cumhur İttifakı liderleri ‘milletimiz ve memleketimiz kazanacak’ buyururken, Atatürkçü Düşünce Derneği ve Milli Merkez milletimizle birlikte süreç başlatıldığında durduğu yerde durmakta ve gelişmeleri kaygıyla izlemektedir.”
ADD tarafından yapılan açıklamada, bildirideki ifadelerin Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş ilkelerini hedef aldığı ve kamuoyuna barış adı altında sunulan bu bildirinin aslında bir “ihanet manifestosu” olduğu ifade edildi.
PKK’nın açıklamasındaki bazı ifadelere dikkat çekilen basın açıklamasında, “Partimiz PKK; kaynağını Lozan Antlaşması ve 1924 Anayasasından alan Kürt inkâr ve imha siyasetine karşı, halkımızın ‘özgürlük hareketi’ olarak tarih sahnesine çıktı… ‘Gerillanın’ yürüttüğü ‘savaş’ın etkisiyle Kürt halkı ‘serhıldanlara’ (İSYANLARA) kalktı. Böylece ‘her iki taraf’ açısından ‘savaş’ temel seçenek haline getirildi…” denildi. PKK’nın açıklamasında yer alan “Ortak Vatan” ve “Demokratik Türkiye Cumhuriyeti” ifadelerine de tepki gösteren ADD, bu söylemlerin Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesini yok saymak anlamına geldiğini belirtti.
Açıklamada şöyle denildi: “Meğer PKK, Türkiye Cumhuriyeti’nin tapu senedi Lozan’a ve Cumhuriyet’i kökleştirip kurumsallaştıran 1924 Anayasasına (ki Cumhuriyetin ilk anayasasıdır) karşı tarih sahnesine çıkmış, isyanlarla büyüyüp savaşı Kürdistan’a (!) ve Türkiye’ye yaymış...” PKK’nın bildirisinde yer alan “Önder Apo” ifadesine de dikkat çekilen açıklamada, ADD, PKK’nın amacının Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesini hedef almak olduğunu belirtti. Açıklamada, şu ifadeler kullanıldı: “PKK ‘Önder Apo’ dediği terörist başının ya da okyanus ötesindeki sahibinin ağzından, öteden beri bir türlü tarif etmeye yanaşmadığı, esasen tarif de edil(e)meyen ‘Kürt Sorunu’ derken kastının, Lozan Antlaşması ve 1924 Anayasası öncesine, yani Türkiye Cumhuriyeti öncesine, yani emperyalizmin işbirlikçisi Osmanlı Saray düzenine ve ‘Sevr Barışı (!)’na dönmek olduğunu açık edivermiş...” Açıklamada ayrıca, PKK’nın bildirisinin emperyalizme hizmet ettiği ve Türkiye Cumhuriyeti’ni Sevr’e mahkûm etmeyi amaçladığı vurgulanarak, “Bu bildiri; ABD’nin ülkemizi bölme hedefi haritası ile sabit olan Büyük Ortadoğu Projesi’ne (BOP’a) hizmet ederek Türk Milletini Lozan'dan vazgeçirip 105 yıl önce reddettiği, 103 yıl önce yırtıp çöpe attığı Sevr Antlaşması'na mahkum etmeyi amaçlayan bir ihanet manifestosudur.” denildi.Türk Milleti’nin “Terörsüz Türkiye” adı altında servis edilen bu bildiriyi asla kabul etmeyeceğini belirten açıklamada şu çağrıda bulunuldu: “Türk Milleti ‘Terörsüz Türkiye’ tatlandırıcısı ile önüne sürülen bu zehri katiyen kabul etmez, etmeyecektir. Atatürkçü Düşünce Derneği ve Milli Merkez olarak, devletimizi yöneten ve yönetmeye talip olan tüm kurum ve kişileri bir kez daha uyarıyor, bu utanç belgesini dikkate almamaya ve bu küstahlığa cüret edenlerle olanak sağlayanlardan hesap sormaya davet ediyoruz. 105 yıl öncenin emperyalizm patronajlı gerici -bölücü dayatmasının günümüzdeki tekrarına karşı ‘Parolamız tektir ve değişmez, ya istiklâl ya ölüm!’”





