Marmara Gölü’nün ana kaynaklarından biri olan Kum çayı ve Kum Çayının çevresinde kum ocaklarının doğaya verdiği tahribatın ise boyutunun büyük olduğu ve son olarak bir şirketin ikinci kum ocağı açmak için çalışmalar başlattığı belirtildi.
Salihli Çevre Derneği Başkanı Erdem Durmaz Yönetim Kurulu Üyesi Av. Yıldıray Çıvgın, Marmara Gölü ve Kum Çayı başlatılan hukuki süreç ile ilgili olarak değerlendirmelerde bulundular.
Marmara Gölü’nü yeni bir tehlikenin beklediğini belirten Salihli Çevre Derneği Başkanı Erdem Durmaz Marmara Gölü’nün ana kaynaklarından biri olan Kum Çayı ve çevresinde kum ocaklarının doğaya verdiği tahribata tepki gösterdi.
Salihli Çevre Derneği Başkanı Erdem Durmaz yaptığı açıklamada, “Gördes Barajı projesi yapılırken Devlet Su İşleri Bölge Müdürlüğü, Ege bölgesinin tarımsal sulama ve balıkçılık yönünden önemli bir yere sahip olan Marmara Gölünü hiç düşünmediler ve gelinen noktada iklim değişikliği, kuraklık, vahşi sulama ve sulama sezonlarında yapılan yanlış planlama nedeniyle 2021 yılının Ağustos ayında tamamen kurudu. Dört yıl önce sular ile kaplı olan göl sahası günümüzde tarım arazisine dönüştürüldü. Yeşilkavak, Kabazlı, Yenipazar, Gümüş, Çakallar, Kurşunlu, Tabak, Sart, Ahmetli çayı ve yan derelerden gelen suların Alaşehir Çayı ve Gediz Nehri aracılığıyla ege denizine karıştığını görmekteyiz. Hani derler ya su hayattır, Ancak suyun kıymetini susuz kalınca anlıyoruz. Ege bölgesinde tarımsal sulama ve balıkçılık yönünden önemli bir yere sahip olan Marmara Gölü’nün durumu ortada ve şimdi yeni bir tehlike bekliyor ”dedi.
“BU DAVANIN ÖNEMİ İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE YÖNELİK İLK DAVA OLMASIDIR”
Salihli Çevre Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Av. Yıldıray Çıvgın, Marmara Gölü ve Kum Çayı ilgili başlatılan hukuki süreci değerlendirdi.
Çıvgın konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, “Ulusal öneme sahip sulak alan tescilli, kuş cenneti olarak bilinen Manisa'daki Marmara Gölü, son yıllarda yaşanan su kaybı nedeniyle 2021 yılının Ağustos ayında tamamen kurudu. Göl ve çevresindeki ekosistem tamamen yok oldu. Bazı çalışmalar gölün ıslağı için yapılmak istendi ancak devam ettirilmedi. Aynı zamanda Marmara Gölü’nün neden kuruduğuna ilişkin olarak hem politik hem de teknik yönden birçok uzman tarafından belirtildi. Bu davanın önemi iklim değişikliğine yönelik ilk dava olmasıdır.
Bu davanın öncülüğünü Doğa Derneği ve Doğa Derneği’nin Hukuk Danışmanı Cem Altıparmak yaptı. Salihli Çevre Derneği, Akhisar Çevre Derneği ve Gema Vakfı olmak üzere çok sayda Sivil toplum kuruluşları, Tekelioğlu Köyü sakinleri ve çevre gönüllüsü insanlarımız tarafından dava açıldı. Marmara Gölü’nde yapılan keşif sonrası Bilirkişi Heyeti’nin hazırlamış olduğu 91 sayfalık raporu sunuldu. Raporda kısaca ‘Marmara Gölü kurtarılabilir ’dedi. Yani Marmara Gölü tamamen kurumuş olsa dahi kurtarılamayacağına ilişkin bir belirleme yok. Bu göl kurtarılabilir yönünde tespit edildiği belirtildi. Aynı şekilde Tarım İşleri Genel Müdürlüğünün gölün arazisini tarıma açma işleminin, gölün kurtarılmasına engel olacağını da tespit etti. Marmara Gölü’nün kurtarılmasının hem ekolojik sistemin öneminden hem de Salihli, Manisa değil Türkiye’deki ekolojik dengenin öneminden bahsederek gölün kurtarılmasının elzem olduğunu belitti.
Özellikle Marmara Gölü’nün kurumaya devam etmesi bölgedeki hava sıcaklığının artacağı, yer altı sularının göl arazisinin tarıma açılması nedeniyle zarar göreceği gibi, asıl tarım arazilerinin de zarar göreceği tespitlerde mevcut. Doğa Derneği ve Doğa Derneği’nin Hukuk Danışmanı Cem Altıparmak’ın öncülüğünde Salihli Çevre Derneği, Akhisar Çevre Derneği ve Gema Vakfı olmak üzere çok sayda Sivil toplum kuruluşları, Tekelioğlu Köyü sakinleri ve çevre gönüllüsü insanlarımız tarafından bu davayı açmasındaki haklılığını bilirkişi raporu ortaya koymuştur.
Bilirkişi raporu bu şekilde hazırlanıp sunulduktan sonra Mahkeme, Tarım İşleri Genel Müdürlüğü’nün Marmara Gölü’nün arazisini tarıma açma yönündeki kararının yürütülmesini durdurmuştu. Son olarak ta 04.11.2024 tarihinde Gölmarmara’nın kurumasına neden olan Sulak Alan Komisyonu kararı ve ilgili iş birliği protokolünün iptaline yönelik karar duruşmasındaydık. Normalde idari yargıda duruşma olmaz dosya üzerinden karar verilir. Ancak taraflar talep ederse mahkeme duruşma açar. Talep bizimdi ve duruşmasını açtı. Duruşmada, sulak alanların, özellikle Marmara Gölü gibi ulusal değere sahip bir bölgenin korunması gerektiğini; tarım arazisine dönüştürülmek yerine rehabilite edilmesi gerektiğini vurguladık. , Manisa İkici İdare Mahkemesi, Marmara Gölü ilgili verdiği karar lehimize sonuçlandı” dedi.