Salihli’de genç yaşta kaybettikleri arkadaşları anısına lokma hayrı yaptılar Salihli’de genç yaşta kaybettikleri arkadaşları anısına lokma hayrı yaptılar

İki konunun da birbirine bağlı olduğunu ve etkilendiğini vurgulayan Bakırlıoğlu “Türkiye uzun yıllardır OECD verilerine göre gıda enflasyonunda zirvede. Bu durumdan maalesef en çok çocuklarımız etkileniyor. Türkiye’de 3 çocuktan biri yoksul ve 7,6 milyon çocuk göreli yoksulluk yaşıyor. Ekonomik krizden en çok çocuklar etkileniyor ve okulu bırakıp çalışmak zorunda kalıyorlar” dedi.

İktidarın Bütçesinde Çocuğun Adı Yok

Avrupa'da çocukların en eşitsiz koşullar içinde yaşadığı ülkenin Türkiye olduğunu vurgulayan Bakırlıoğlu, Türkiye’de çocuk yoksulluğu oranı %30’un üzerinde çıkarken bu oranın 27 AB ülkesi ortalamasında %19 seviyesinde olduğunu ifade etti. Ülkemizin geleceği olan çocuklarımızın ekonomik krizin faturasını en ağır ödeyenler olduğunu söyleyen Bakırloğlu şöyle konuştu: “Açıklanan verilere göre Türkiye’de 2023 yılında 22.2 milyon çocuğun 7.6 milyonu göreli yoksulluk sınırının altında yaşıyor ve erken çocukluk döneminde (0-8 yaş arasında) göreli yoksul çocuk sayısı ise 3 buçuk milyon. Bu haliyle çocuk yoksulluğu yetişkin yoksulluğunun bir kat üzerinde görülüyor ve çocuk sayısı düşmesine rağmen yoksulluk artıyor. Her 5 çocuktan biri okula aç gidiyor. Ailesinin yanında temel ihtiyaçları karşılanamayan çocuk sayısı ise 171 bin 895. Bu sayının 2025 yılında 200 bini bulacağı öngörülüyor. İktidarın sunduğu bütçelerde de, OVP’da da maalesef çocuğun adı yok. Ülkemizin geleceği olan gençlerimiz işsizlikle, çocuklarımız açlıkla mücadele ediyor. Birçok çocuğumuz yaşadığı açıktan kaynaklı olarak öğrenim güçlüğü, zihinsel ve fiziksel gelişimlerinde yavaşlama yaşıyor. Senelerdir Cumhuriyet Halk Partisi olarak okullarda en az bir öğün ücretsiz yemek verilmesi için iktidara çağrıda bulunuyoruz ama Maarif Vakfı’na 5 milyar 702 milyon liraya kadar kaynak ayıran Milli Eğitim Bakanı Tekin; açıkla sınanan çocuklarımıza bir öğün yemeği çok görüyor! Zaten çocuklarımızın bir kısmı ekonomik nedenlerle de okulu bırakmak durumunda kalıyor. TÜİK verilerine göre 15-17 yaş grubunda cinsiyete göre işgücüne katılma oranı erkek çocuklar için yüzde 32,2 kız çocukları için yüzde 11,5 ve toplamda yüzde 22,1. Aynı yaş grubunda okula devam etmeyip, çalışanların oranı ise yüzde 32. Yani 100 çocuktan 32’si okulu  bırakıp çalışmak zorunda kalıyor. 15-17 yaşında okula devam eden çocuklardan yüzde 12’si ise hem okuyup hem çalışmayı sürdürüyor. 2020 yılında yüzde 23,4 olan erkek çocuklar için iş gücüne katılım oranı, 2023 yılında yüzde 32,2’ye dayanmış durumda. Aynı yaş grubundaki kız çocuklarımız içinde tablo çok farklı değil. 2020 yılında yüzde 8,6 olan işgücüne katılım oranı, 2023 yılına geldiğimizde yüzde 11,5 yükselmiş. Ekonomik zorluklar nedeniyle çocuklarımız okullarından ve eğitimden koparılıyor. Ortaya çıkan bu üzücü tablo yanlışta ısrar edilen ekonomi yönetiminin bir sonucu olarak karşımıza çıkıyor. Üzücü olan şu ki, olan ülkemizin geleceği olan çocuklarımıza oluyor.”

Muhabir: Fatma Uysal