Eskişehir Odunpazarı ilçesi Yahnikapan Mahallesi'nde 2011 yılından beri kayıp olduğu 2024 yılında ailesinin müracaatı ile öğrenilen 64 yaşındaki Muharrem Kılınç'ın bulunması amacıyla Eskişehir İl Jandarma Komutanlığı JASAT Dedektif Timleri tarafından çalışma başlatıldı.

Yaklaşık 1 yıl sürdürülen titiz çalışmalar neticesinde kayıp şahsın kardeşi A.K. (61) tarafından öldürülerek gömüldüğü belirlendi.

Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla Odunpazarı ilçesinde şüphelinin evinde ve eklentilerinde yeraltı görüntüleme cihazı ve kadavra arama köpeğiyle yapılan arama sonucunda kayıp şahın cesedi, zeminin yaklaşık yarım metre altında battaniyeye sarılı halde bulundu. Şüpheli şahıs gözaltına alınarak, olayla ilgili adli işlemler başlatıldı.

Kardeşi A.K. tarafından öldürülüp, battaniyeye sarıldıktan sonra Yahnikapan Mahallesi’ndeki 90 dışkapı numaralı evin bahçesindeki ahırın temeline kazılan yarım metrelik çukura gömülen Muharrem Kılınç’ın, kafasına aldığı kürek darbesiyle hayatını kaybettiği ortaya çıktı.

Maktulün ilkokul arkadaşı anlattı
Öte yandan Muharrem Kılınç’la ilkokul arkadaşı olan Dursun Sak, hala şokta olduğunu aktararak,
"Muharrem'le beraber ilkokulda arkadaşımız, askere beraber gittik. Bu olayı duyunca gerçekten şok olduk, köy olarak da şok olduk. Bugüne kadar böyle bir olay köyümüzde hiç yaşanmış bir şey değil. Bütün köy olarak buna hepimiz üzülüyoruz. Öldüren kardeşinin de böyle yapacağına herkes çok şaşırıyor.
Biri daha baba yiğit, daha güçlü. A.K. gibi iki tanesini tek eliyle havaya kaldırır. Çok güçlüydü rahmetli. Biz gençken güreş yapardık, iki kişi yıkamazdı. O derece baba yiğit biriydi. Hep yakındık birbirimize. Düğünlerde, bayramlarda şakamız, muhabbetimiz olurdu" dedi.

"Herkes Mersin'de kayıp biliyordu"
Muharrem Kılınç’ın gittiği Mersin'de kayıp olduğunu bildiklerini söyleyen Sak şöyle devam etti:
"Herkes evlendikten sonra herkes kendine bir yol çizdi. Bu da İzmir'e gitti. Bir daha uzun süre birbirimizi göremedik. Köy olarak da gelmedi bize, çok seyrek geldi. Sonra da eşinden ayrılmış diye duyduk. En sonunda da öldüğünü. Herkes Mersin'e gitti, Mersin'de kayıp biliyordu. A.K. benim komşum, komşuluğu da iyiydi. Böyle bir şey yapacağını da hiç kimse tahmin edemedi."





