ABD ve Türkiye arasındaki enflasyon farkı kadar Türk Lirası değer kaybetmek durumda olduğunu ifade eden Prof. Dr. Volkan Öngel, ”Yılı yüzde kırklar civarında bir enflasyonla kapattığımızı ve ABD’nin de yüzde üçlük bir enflasyonla yılı kapattığını kabul edersek yüzde otuz beş civarında Türk tarafı yıl bazında dolara karşı değer kaybetmek durumunda. Yani bugün otuz iki lira olan doların biz yıl sonunda kırklarının üzerine çıkmasını zaten normal şekilde bekliyoruz” dedi.
Yükselişin yaşanmadığı takdirde Türk Lirası’nın aşırı değerlenmeye başlayacağını belirten Öngel, “İthal ürünler git gide daha ucuz hale gelmeye başlar. Son sekiz aydır ciddi şekilde bunu hissetmeye başladık. Sekiz ay önce belki ithal ürünlere ulaşmak daha zorken git gide bizim açımızdan daha ulaşılabilir oldu ve bu bizim istediğimiz bir süreç değil aslında. Çünkü ithalatımızı arttıran, ayrıca özellikle enerji ithalatına bağlı olarak da cari açığımızı arttıran bir durum” ifadelerini kullandı.
Merkez Bankası'nın orta vadeli beklentilere göre yıl sonunda dolar kurunun 41 liranın bir miktarın üzerinde olacağı şeklinde olduğunu hatırlatan İstanbul Beykent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Volkan Öngel, “41’in çok üzerinde bir hareket olması için beklenmedik ve öngörülmedik bir politika değişimine girilmesi lazım ama en nihayetinde biz ciddi bir enflasyon savaşı veriyoruz ve bu enflasyon savaşı içerisinde de sıkı bir para politikası uyguluyoruz. Sıkı para politikasının yanına daha sıkı bir maliye politikasıyla birlikte destekleneceğini öngörürsek seçim sonrası Türk lirasının ben bir miktar daha değerleneceğini düşünüyorum. Türk Lirasına ulaşmak biraz daha zor olacaktır ve euro/dolardaki artış hızının da sınırlı kalacağını öngörüyorum” şeklinde konuştu.
Mayıs sonrasında enflasyonda hızla azalma beklediğini ifade eden Öngel, “Merkez Bankası faiz artırımı için Nisan-Mayıs ayını görmeyi bekleyecektir. Eğer ki yine yüksek enflasyonlarla karşılaşırsak o zaman zorunlu bir artış daha yapabilir. Sürekli politika değiştirerek ya da farklı uygulamalar yaparak sonuçları görmeniz ve analiz etmeniz kolay olmuyor. Bu sebeple Merkez Bankası seçime kadar izle göre devam edecek diye düşünüyorum. Seçim sonrası bir sonraki kararında enflasyon verilerini işsizlik verilerini göz önüne alarak bir değerlendirme yapabilir. Ama ben yukarı yönlü maaşın çok açık olduğunu düşünmüyorum” dedi.