Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Karim Ahmad Khan’dan İsrail’i ilgilendiren bir talep geldi. Khan yaptığı açıklamada, “Ofisim tarafından toplanan ve incelenen delillere dayanarak, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant’ın 8 Ekim 2023 tarihinden itibaren Filistin Devleti (Gazze Şeridi) topraklarında işlenen suçlar ve insanlığa karşı suçlardan cezai sorumluluk taşıdıklarına ilişkin haklı gerekçelere sahibim” dedi.
Netanyahu ve Gallant’ın sivillerin aç bırakılmasını bir savaş yöntemi olarak kullandığı aktarılan açıklamada, İsrail başbakanı ve savunma bakanı kasıtlı bir şekilde sivil nüfusu hedef alan saldırılar düzenlemek, imha, cinayet ile insanlık dışı uygulamaların da aralarında bulunduğu birçok insanlık dışı eylem ve savaş suçundan sorumlu olmakla itham edildi.

“Deliller, İsrail’in sivil nüfusu elzem malzemelerden mahrum bıraktığını gösteriyor”
Khan, “Hayatta kalanlar ve görgü tanıklarıyla yapılan görüşmeler, doğrulanmış video, fotoğraf ile ses kayıtları, uydu görüntüleri ve şüphelilerin ifadelerini de içeren deliller, İsrail’in kasıtlı ve sistematik bir şekilde Gazze’nin her yerinde sivil nüfusu insan yaşamının sürdürülebilmesi için elzem malzemelerden mahrum bıraktığını gösteriyor” diye konuştu. Bu durumun 8 Ekim 2023 tarihinde Gazze’deki üç sınır kapısı Refah, Kerem Şalom ve Erez’i tamamen kapatarak bölgenin tam bir kuşatma altına alınmasıyla başladığını ve sınır kapıları yeniden açıldığında gıda ve ilaç dahil ihtiyaç duyulan malzemelerin transferinin keyfi bir şekilde kısıtlanmasıyla devam ettiğini bildiren Khan, “Buna, yiyecek kuyruğunda bekleyen insanlara saldırılar, insani yardım kuruluşlarının yardım teslimatlarının engellenmesi, yardım çalışanlarına yönelik saldırılar ile yardım çalışanlarının öldürülmesi eşlik etmiş ve bu da birçok ajansın Gazze’deki faaliyetlerini durdurmasına veya sınırlandırmasına neden olmuştur” dedi.

“Tarihte daha önce hiçbir zaman görülmemiş sayıda insan korkunç bir açlıkla karşı karşıyadır”
İsrail’in açlığı bir savaş metodu olarak kullandığına dikkat çeken Khan, “Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’in iki ayı aşkın bir süre önce uyardığı ettiği gibi, Gazze’deki 1,1 milyon insan, tamamen insan eliyle ortaya çıkarılan bir felaketle karşı karşıyadır. Bu felaketin bir sonucu olarak, tarihte daha önce hiçbir yerde ve hiçbir zaman görülmemiş sayıda insan, korkunç bir açlıkla karşı karşıyadır. Ofisim, bunların en büyük sorumluları olan Netanyahu ve Gallant’ın UCM Roma Statüsü 25 ve 28. maddeleri çerçevesinde hem fail hem de emrediciler olarak suçlamayı amaçlamaktadır” dedi.
İsrail’in her devlet gibi kendini müdafaa hakkına sahip olduğuna dikkat çeken Khan, “Ancak bu hak, İsrail’i veya herhangi bir devleti, uluslararası insancıl hukuka uyma yükümlülüğünden muaf tutmaz” şeklinde konuştu.

Khan, Hamas liderleri için de tutuklama emri talep etti
Başsavcı Khan, ayrıca Hamas İslami Direniş Hareketi lideri Yahya Sinvar, Hamas’ın El-Kassam Tugayları olarak da bilinen askeri kanadının komutanı olan ve Deif adıyla da bilinen Muhammed Diyab İbrahim el-Masri, Hamas’ın Gazze lideri Yahya Sinwar ve Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye’nin 7 Ekim tarihinden itibaren İsrail ve Filistin devleti topraklarında işlenen savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan cezai sorumluluk taşıdıklarına ilişkin delillere sahip olduklarını söyledi.
İsrail ve Hamas üst düzey liderlerine yönelik tutuklama kararlarına ilişkin son sözü, Uluslararası Ceza Mahkemesi yargıçları söyleyecek.

Kaynak: İHA