Gündelik hayatta yaşanılan sorunlara karşı mutlu kalabilmek amacıyla, kendimizi mutlu etme ihtiyacı duyarız. Öncelikle yazıma şu sözlerimle başlamak istiyorum. 'Yaşantımız boyunca Pozitif kalabilmek adına, elimizden gelen her şeyi yapmalı; Hayata pozitif bakmalı, umut ışığı için bir şans yakalamalıyız. Hakikati bulmalı ve yaşamalıyız, geri kalan her şey kendiliğinden gelecektir.' Unutulmamalıdır ki; Pozitif düşünceler her yönden zihni doldurur, bizlere güç verir…
Mutluluk göreceli bir şeydir. Kimi insan, mutluluğu küçük şeylerden yakalayabilirken, kimi insanın mutluluk kriteri daha büyüktür. Örneğin ben küçük şeylerden mutlu olan bir kişiliğe sahibim. Her şeyi maddi anlamda görmeyen bir insanım Bir küçük söz bile bana milyonlarca liradan daha kıymetli gelir ve bu küçük cümleden o kadar çok mutlu olabilirim ki. Baharın gelişine, kuşların ötüşüne, çocukların oynamalarına, el ele tutuşan yaşlı çiftlerin sevgisiyle mutlu olan birisiyim. Bazen görünüşte küçük ama anlam olarak büyüktür mutluluk.
Birde insanın her zaman umudu olmalı. En zor anında bile umudunu kaybetmemelisin. Bunun en güzel örneğini Geçtiğimiz haftalarda Duru Sağlık'ın yardım gecesinde Malatya'dan, deprem bölgesinden gelen ve birlikte çalışma imkanı bulduğumuz Onay Ozan ağabeyimde yaşadım. Duru Sağlık'a gücünün yettiğince yardımcı olmaya çalıştı ve sahnede bir cümle kullandı, 'Ben depremde evimi kaybettim, anılarımı kaybettim ama asla umudumu kaybetmedim' dedi. Bu kelime o kadar çok hoşuma gitti ki, umudun sağlamlaşmasına dair bir sözdü. İnsanın başına hayatta her şey gelebilir, bir gecede bütün her şeyini kaybedebilirsin ama seni ayakta tutan yine umut olmalıdır. İnsanı ayakta tutan umuttur. Umudunu kaybetmeyen mutluluğunu da kaybetmez. Ne olursa olsun asla umudunu kaybetme.
Hayata güzel bakabilmek, pozitif kalabilmek, bardağın hep dolu tarafını görebilmek bu hayatta kendine yapabileceğin en büyük iyiliktir. Her insanın buna ihtiyacı var! Kim olduğunuzu keşfedin ve o kişi olmayı başarın. Ruhunuzun bu dünyada başka bir amacı yok! Mutluluk, hayata pozitif bakmak ve gülümsemektir. Yaşam enerjinizi aşağı çeken düşünce, inanç, geçmiş ve gelecek korkusu, amalar, keşkeler, gibi konuların yanında yanlış beslenmeden uykuya, hedef belirlemeden hayaller ve amaçlara, zihni programlamadan geleceği yapılandırmaya kadar onlarca sorun var. Aslında bu sorunlar beynin çalışma prensipleri çerçevesinde ortaya çıkar veya yine bu çerçevede temizlenebilir.
Düşünün ki enerjiniz sizin banka hesabınız ve onu kullanma durumunuza göre artıyor veya azalıyor ve ona özen göstermeniz oranında yenileniyor ve tekrardan size hizmet ediyor. Şöyle ki; Düşüncelerimiz ile evrene sürekli mesajlar göndeririz. Bu düşüncelerin belirli frekansları vardır, bu frekanslar gidip, kendine en çok benzeyen frekans ile örtüşür. Bu şekilde bilincimizde ne tür düşünceler ve inançlar var ise, bu inançlara uygun deneyimleri hayatımıza çekeriz. İnanılan ve düşünülen şeyden kopulmadığı sürece, o şeyin gerçekleşme ihtimalini arttırırız. Yani ister pozitif, ister negatif düşünce olsun, odaklandığımız süre içerisinde bize yaklaşır. Bu konuda Albert Einstein: 'Her şey enerjidir ve her şey yalnızca bundan ibarettir. Sahip olmak istediğiniz gerçekliğin frekansına uyumlandığınızda, bu gerçekliği yaşamaktan başka bir şey gelmez elinizden. Başka yolu yoktur. Bu bir felsefe değil, bu bir fiziktir.' diyerek tam da yerinde vurgulamıştır.
Kısacası; Evren her zaman evet der. Evren nötrdür, neyin iyi neyin kötü olduğu kararını vermez, sadece sizin dışarıya verdiklerinizi size geriye yollar. Örneğin 'Ben beş parasızım' dersen, evet haklısın der. Eğer 'Ben bereketliyim her zaman yeterli param var' dersen, yine evet haklısın diyecektir.
Mutluluk bir seçim ve her zaman mutlu olmayı seçiniz. Umudunu kaybetme, hayatta her zaman pozitif düşünce ile bak. Hayatınızdaki her şeyin mükemmel dengede, bütünleyici ve tam olması dileğiyle…