Onu tanıyan herkesin anlattığı ilk şey: o gülüşüydü. Hani bazı insanlar vardır, sizi gördüğünde gözleri parlar ya… Ferdi Zeyrek işte öyle bir insandı. Gülümsemesi sadece nezaket değil, içtenlikti. Yanında kendinizi değerli hissederdiniz. Politikacıydı ama kalbini koluna takmış bir insandı. Ne zaman konuşsa, sesiyle değil, yüreğiyle anlatırdı.
Siyasete girişi tesadüf değil, bir ihtiyaçtı. Mimar kimliğiyle halkın sorunlarını yakından bilen, projeleriyle değil, çözümleriyle konuşan biriydi. CHP Manisa İl Başkanlığı'ndan 2024 yerel seçimlerine uzanan yolculuğu, Manisa'da tarihi bir dönüşüm yarattı. 74 yıldır sağ partilerin elinde olan Manisa Büyükşehir Belediyesi’ni büyük bir başarıyla aldı. Üstelik sadece siyasi değil, insani desteğiyle de kazandı bu seçimi.
Manisa için hayalleri vardı. Herkesin suyu eşit fiyata kullanabildiği, halkın kaliteli süt ve ekmeğe ucuz ulaşabildiği, gençlerin nefes alabildiği bir şehir inşa ediyordu. Göreve geldiği günden itibaren “halk için belediyecilik” ilkesini sahaya yansıttı. Halk Ekmek, Halk Mandıra projeleri, sosyal yardımlarla desteklenen aileler... O, gerçekten dokunuyordu insanlara. Ve o dokunuş artık eksik.
Ferdi Zeyrek’in aramızdan ayrılışı, sadece görevde olan bir belediye başkanının ölümü değil, vicdanı olan bir insanın kaybıdır. CHP için de büyük bir boşluktur. Parti içinden gelenlerin anlattığına göre, o sadece partiyi değil, insanları seviyordu. Genel Başkan Özgür Özel’in "çok karşılıksız sevebilen biridir" sözleri bile tek başına çok şey anlatıyor.
Aile hayatı da tıpkı siyasi hayatı gibi içtendi. Eşi Nurcan Zeyrek’in gözyaşları içinde söylediği "16 yaşından beri birlikteyiz" cümlesi yüreğimizi dağladı. Üç kızına olan bağlılığı, onları büyütürken gösterdiği hassasiyet, belki de siyasi duruşunun da temeliydi. Kendi çocuklarına gösterdiği sevgi gibi, Manisa’yı da bir evladı gibi sahiplenmişti.
Cenazesinde sadece siyasetçiler değil, binlerce Manisalı vardı. Genci, yaşlısı, esnafı, öğrencisi... Herkes oradaydı. Sessizlikte bir feryat vardı sanki. Çünkü Ferdi Başkan’ın gidişi, o kadar ani, o kadar ağırdı ki… Kimi “bu şehir yetim kaldı” dedi, kimi “bir baba figürünü kaybettik”. Giden bir insandan çok daha fazlasıydı o.
Onun adı şimdi parklara, sokaklara veriliyor. Ama asıl adı, insanların kalbinde yaşıyor. Çünkü bu kadar kısa sürede bu kadar sevilmek herkesin harcı değil. Kimi liderlik eder, kimi sevdirir kendini. Ferdi Zeyrek her ikisini de aynı anda yapabilmiş, nadir insanlardan biriydi. Ve bu yönüyle örnek değil, efsane oldu.
Ne yazık ki çok erken koptu aramızdan. Henüz yapacak çok işi vardı. Ama bazen hayat, en güzel cümleyi bile yarım bırakıyor. Şimdi bize düşen; onun umutlarını, projelerini, samimiyetini ve halkına duyduğu sevgiyi unutmamak. Adını yaşatmanın en doğru yolu, onun gibi dürüst ve vicdanlı kalabilmek.
Ferdi Zeyrek, Manisa’nın gülümseyen yüzüydü. O gitti, ama ardından bıraktığı sıcaklık, bu şehrin her köşesinde hissediliyor.
Seni unutmamız mümkün değil Ferdi Başkan… Ardından bıraktığın izler hep bizimle kalacak. İsmin de sevgin de bu topraklarda yaşamaya devam edecek.