Hataylı depremzede Ankara’da kendi markasını kurdu. 6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Hatay’dan Ankara’ya gelen Nesrin Kayabaşı, sıfırdan bir hayata başlayarak, kendi lokanta markasını kurdu. Depremin olduğu gün Hatay’da restoran açmayı planlayan Kayabaşı, hayallerini şimdi Ankara’da gerçekleştirmeyi hedefliyor.
“Burada yapabileceğime inandım”
Depremin ardından bir bilinmeze doğru yola çıktığını dile getiren Nesrin Kayabaşı, “Ankara’ya geldim ve uzunca bir süre aslında ne yaşadığımızı idrak etmeye çalıştım fakat sonra anladım ki bir şekilde hayata tutunmak gerekiyor.
Aklıma Antakya’da yaşadığım o güzel günler geldi, o konforlu hayatım geldi ve ben o hayata tekrar erişebileceğime inandım. Bunu burada yapabileceğime inandım” ifadelerini kullandı.
“Bir hayalim vardı; Nesrince markasını oluşturacağım diye”
Kendi kurduğu markasını daha ileri taşımayı hedefleyen Kayabaşı, “Bir hayalim vardı; Nesrince markasını oluşturacağım diye, güzel yemekler çıkaracağım ve insanların damak tatlarına hitap edeceğim diye. O hayalimi gerçekleştirmek üzere yola çıkmıştım Antakya’dayken.
Bir iş yeri kurmuştum, pazar günü temizliği yapmıştım, pazartesi günü de sabah açılışım vardı. Bütün ekipmanlarımı ve ekibimi kurmuştum. Pazartesi sabah uyandığımızda deprem olmuştu ve her şey enkaz altında kalmıştı” diye konuştu.
“Bir gün tezgâh, bir gün ocak aldım”
Kadınların güçlü olduğunu ve istemeleri halinde her işi yapabileceğini söyleyen Kayabaşı, “‘Bunu Ankara’da da yapabilirim’ dedim ve burayı o hedefle ve hayalle oluşturmaya çalıştım. Bir gün tezgâh, bir gün ocak aldım. Bir gün çok fazla risk aldım, çok fazla borcun altına girdim.
Çok fazla insan ‘Olmaz, yapamazsın, piyasa çok kötü’ dedi ama ben hiç yılmadım. Her gün sabah umutla uyandım. Hala o şevki ve umudu aynı şekilde yaşıyorum ve çok güzel bir yol katettiğime inanıyorum. İsteyen herkesin, özellikle kadınların ve annelerin bunu yapacağına inanıyorum” şeklinde konuştu.
Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkıntıların arasında kalan restoranından çıkarabildiği mutfak aletlerini Ankara’daki imalathanesinde kullanan Kayabaşı, şöyle devam etti:
“Çok fazla bir şey çıkaramadım, çıkardığım şeylerin çoğu kırık döküktü. Açıkçası burada çok fazla işime yaramadı. Ben de aslında o eşyalar gibi kırık döküktüm. Getirdiğim eşyalar beni bir süre götürdü. Bir süre onlarla idare etmeye çalıştım. Biraz çalışınca her gün bir parça bir şey aldım.
Onların hepsi duruyor bir yerde. Bir kısmını hala kullanıyorum, bir kısmı artık işime yaramıyor ama atmadım. Onların benim için çok büyük manevi bir değeri var.”
“Bütün kadınların çok güçlü olduğunu düşünüyorum”
İşe evden ufak siparişler ile başlayan Kayabaşı, kısa zamanda bir imalathane açtığına vurgu yaparak, “Burada aslında ben işe bir tencere sarma sarmakla başladım.
Bu şekilde küçük küçük işler yaparak başladım. İnsanlar bana sipariş verdi ve ben o insanların istedikleri şeyleri evde yaptım bir süre. Sonra işletmeye döndüm. Sadece Hatay ürünlerini yapıyorum. Hatay’ın içliköftesini yapıyorum, sarmalarını, dolmalarını yapıyorum.
Tamamen yöresel mutfak üzerinde çalışıyorum. İsteyene özel sipariş yapıyorum, onun dışında da internet üzerinden satış yapıyoruz. Hayat devam ediyor ve ben bütün kadınların aynı iradeyi gösterip, hayatına kaldığı yerden devam edebileceğini ve bütün kadınların çok güçlü olduğunu düşünüyorum” ifadelerine yer verdi.