Salihli de sevgi yolundan istasyon yönüne doğru Gediz elektrik’ i geçince bu mekanı görürdünüz. Küçük sıcak bu mekanın içinde üç masa vardı. Her zaman gelen insanların sohbeti ile canlanırdı. Küçük yerdi ama büyük işler konuşulurdu. Temiz masalara lezzetli mezeler çok yakışırdı. Mekanın sahibi ‘’İbo’’ya yeşil değilse mavi, mavi değilse yeşil gözleri ve kumral saçları beyaz yüzüne çok yakışırdı. Becerikli ve yetenekliydi. Burası O’nun son mekanıydı benzer işyerlerini çalıştırmıştı ancak bir türlü başarılı olamamıştı. Başarısını engelleyen bırakamadığı ve kırk yıllık dostu olan alkol du . Bu süreçte eşinden ayrıldı, çocuklarından uzaklaştı. Alkol, sigara ve kumar en iyi dostlarıydı. Şimdi hem alkolik hem de kanserle boğuşuyor.
İbo benim kardeşim. Alkole liseyi bitirdikten sonra başladı. Hangi nedenden dolayı tanıştığını bilmemiz zordu. Bir gençlik hikayesinin hayal kırıklığıyla bitmesi olabilir. Ailenin yaklaşımı, çocuklarını anlayamaması olabilir. Bulunduğu, yaşadığı ortamlar olabilir. Bu süreçte yanında olmaya çalıştım. Tedavilere katıldı. Ama olmadı. Sonunda Salihli’de yaşayan Faruk Tufan’la tanıştık ’’ Adsız Alkolikler ‘’ grubuna katılmayı önerdi. İbo’yla tanıştılar. A.A dünyada seksen yedi yıldır yaşıyor. Yüz elli sekiz ülkede dünyanın en zor işlerinden birisiyle uğraşıyorlar. Çünkü alkolikler dilsizdir, konuşmazlar. Sadece karanlıkta göz kırparlar. Şu anda Ülkemizin en büyük sorunlarından biridir alkolle tanışma on bir yaşlarına indi ve on dokuz milyon alkolik olduğu sanılıyor.
Geçtiğimiz hafta Üç Temmuz başlayan toplantılarını Lidya Sardes Otelde yaptılar. Ben toplantıya şu an rahatsız olan kardeşimin yerine katıldım. Önce herkes kendini tanıştırdı. Tanışmaya ‘’Ben bir alkoliğim ‘’ diye başladılar. Hepsi de çok güzel insanlardı genç kızlar ve erkekler, orta yaş ve yaşlılar. Toplantıyı yöneten genç alkoliğin nişanlısı da toplantıdaydı ve alkolikti. Bir genç kız annesiyle gelmişti. Toplantının başlamasından kısa süre sonra genç bir bayan geldi. Hemen kendini tanıştırdı ve beş günlük ayık olduğunu söyledi alkışlandı. Her katılan alkolü bıraktıkları günü yeniden doğum günü olarak kabul ediyordu. Ve doğumlarının en sancılısı olan anı alkışlarla kutluyorlardı. Böyle toplantıların arınmanın başlangıcı olduğunun farkındaydılar.
Kendilerini yeniden inşa etmeye çalışıyorlardı. Tedavi için her şey hastalığı kabul etmekle başlıyordu. Ayılmaya karar vermek, doğru yardım almak, çözümsüzlüğün mümkün olduğuna inanmak gerekiyordu. Yaşayanların bazı hikayeler şöyleydi.’’ On dokuz yaşında başladım. Çok hoşlanmıştım. O sırada en büyük düşmanımla tanıştığımı bilmem mümkün değildi. Güçlü ve şaşırtıcıydı. İki yıllık arkadaşlık alkolik olmama yetmişti. Efendi ile köle yer değiştirmişti. Artık onun dediği oluyordu.’’
‘’On dört yaşımda tanıştım. Elli bir sene içtim. Bende bazıları gibi biraz merak, biraz eğlence, ama en çok da özenti için başlamıştım. İçmediğim günlerde müthiş bir dengesizlik içinde oluyordum. Her şeyden nefret ediyordum. Bir gün bir bayan arkadaşım A.A den söz etti. A.A sayesinde alkolü bıraktığını söz edince gruba katıldım. ‘’ ‘’Küçük yaşta tanıştım. Ailemde alkol alan bir çok insan vardı. Müzikle ilgileniyordum. Bir orkestra kurdum. Salonlarda çalışırken alkol almam çoğalmıştı. Yaşım henüz on sekizdi. Askerliğimi beş senede bitirebilmiştim. A.A grubuyla tanıştım. Kırk iki yaşıma gelmiştim. Artık kendimi bir yere ait olduğumu hissetmeye başlamıştım.’’
‘’ Yirmi yaşımda başladım yirmi yıl içki kullandım. İçki hikayem evlendikten sonra çok artmıştı. Kocam ve tüm arkadaşlarım içkinin içindeydiler. Artık içki gündelik bir olaydı. İçkinin her türlüsünü kullanıyordum. Ertesi gün bir daha ağzıma almayacağım desem de artık ondan ayrılamıyordum. A.A ile tanıştım. Allahtan artık bir arkadaş grubum vardı. Allah bana A.A yı buldurdu. Şükürler olsun ‘’ Hayatta her hangi bir yaşta olabilirsiniz. Belki liseli bir kız, belki genç bir anne, belki tanınmış bir iş kadını, belki de zengin bir ailenin gelini, belki de bir anne anne, belki de partilerin neşe kaynağı olabilirsiniz, ancak şu anda hangi aşamada olursanız olun sizin için bir umut var. ADSIZ ALKOLİKLER.
Sözlerimi Küçük İskender’in hayata bakışıyla bitiriyorum. Aslında mesaj tüm insanlara en çok ta A.A lere. ‘’Şu anda bu satırları okuyorsan hayattasın demektir. Ne duruyorsun hala ? Aşkı tat. Çık sokaklara. Gülümse . İnsanlara selam ver. Derin bir nefes al. Bir kahve daha iç. Yıldızları izle. Bir çocuğun saçlarını okşa. Çünkü hayat, Umutsuzluğa kapılmak İçe kapanıp kaygılanmak, olur olmaz her şeye üzülmek için çok kısa. Haydi sende.
GÜLÜMSE HAYATA……