Enflasyonla Mücadeleyi Cebimizde Hissedecek Miyiz?

Son zamanlarda televizyonlarda, gazetelerde sürekli aynı cümleyi duyuyoruz: “Enflasyon düşüyor.”

Abone Ol

Rakamlar, geçen seneye göre daha iyi. Tamam da, biz pazara, markete gidince bu düşüşü ne zaman hissedeceğiz? Fiyatlar hâlâ cep yakıyor, her şeyin etiketi gün gün değişiyor. Hani yağmurdan çıkmışız ama ayakkabılarımız hâlâ ıslak gibi…

Yetkililer 2025 sonunda enflasyonun daha da düşeceğini, birkaç yıl içinde tek haneye ineceğini söylüyor. Kulağa güzel geliyor ama vatandaşın beklediği, mutfaktaki tencerenin rahatlaması. Çünkü rakamlar ne derse desin, sofradaki ekmeğin, çocuğun okul masrafının, kiraların ağırlığı hâlâ omuzlarımızda.

Aslında hepimiz biliyoruz, bu iş bir günde çözülmez. Ama insanlar sabırsız; haklı olarak da “Madem düşüyor, neden hâlâ pahalı?” diye soruyor. Belki fiyatların sabitlenmesi, fırsatçıların önlenmesi, asgari ücretlinin biraz daha nefes alması, bu süreci daha adil hissettirir.

Vatandaş olarak biz de üzerimize düşeni yapmaya çalışıyoruz; tasarruf ediyoruz, gereksiz harcamadan kaçınıyoruz, hatta bazı şeylerden vazgeçiyoruz. Ama enflasyon dediğin öyle bir şey ki, sadece devletin değil, hepimizin ortak mücadelesi gerekiyor.

Sonuçta, hepimizin tek dileği aynı: cüzdanımızdaki para ayın sonunu getirsin, markette iki defa düşünmeden alışveriş yapabilelim. Enflasyon rakamları düştüğünde değil, biz evin içinde rahat bir nefes aldığımızda, işte o zaman “Evet, mücadele sonuç verdi” diyebileceğiz.