Çocukluğu istasyonlarda geçti
TCDD çalışanı bir babanın oğlu olarak dünyaya gelen Sayyar, henüz 4 yaşındayken trenlerle tanıştı. Çocukluğunu rayların, istasyonların, düdük seslerinin arasında geçiren Sayyar, yıllar içinde demiryollarına olan tutkusunu mesleğe dönüştürdü.
Farklı birimlerde görev yaptıktan sonra istasyon şefi olarak emekli olan Sayyar, şimdilerde Sivas’taki evinin atölyesinde fırçasını trenlere yöneltiyor.
“Bir öğretmenimin sözüyle resim yapmaya başladım”
Resme yönelmesinin ilginç bir hikâyesi olduğunu anlatan Arif Sayyar, çocukluk yıllarını şöyle anlattı:
“Babam Devlet Demir Yolları’nda memurdu, ben de onun mesleğini devam ettirdim. Resim sanatına 5. sınıfta tatsız bir olayla başladım. Öğretmenim kulağımı çekip ‘Sen ne kadar yeteneksizsin!’ dedi. Bu beni çok kamçıladı. Sonra resim öğretmenim beni fark etti. ‘Oğlum, seni ben yetiştireceğim’ dedi. Ama o dönem resim derslerine gitmek yerine demir yollarına girdim. 33 yıl çalıştım, sonra da resimle yeniden buluştum.”
Sayyar, yaptığı resimlerle sadece trenleri değil, bir dönemin kültürünü de yaşatmaya çalıştığını vurguladı:
“Sanatta bir amacım var. Tarihçiler geçmişi yazıyla geleceğe taşıyor; ben de fırçamla Anadolu’nun köy yaşamını, demiryollarının geçmişini ve gelişimini anlatıyorum. Hızlı trenlere birden gelmedik. Buharlı trenleri gören son nesillerdeniz. Ben de bu tarihi resimlerimle yaşatmak istiyorum.”
Sayyar, yılın neredeyse her günü fırçasını eline aldığını söyleyerek,
“365 günün bayramları hariç her gün çalışırım. Fırçayla eskiyi geleceğe taşıyorum. İnsanlar tabloları görünce, demiryollarının nereden nereye geldiğini hatırlıyor,”
dedi.
“Deneme yanılmayla öğrendim, binlerce tablo yaptım”
Herhangi bir resim eğitimi almadan tamamen kendi çabasıyla bu sanatı öğrendiğini belirten Sayyar,
“70 yaşındayım, 60 yıldır resim yapıyorum. Tuval nasıl hazırlanır bilmiyordum, kitap yoktu, dergi yoktu. Sivas’ta tamamen deneme yanılmayla öğrendim. Şimdiye kadar binin üzerinde tablo yaptım. Günlük 10 saat resim yapan birisiyim,” diyerek sanat tutkusunu anlattı.
Rayların sesi, tuvalin rengine karışıyor…
Sivaslı Arif Sayyar’ın eserleri, sadece trenleri değil; bir dönemin hatıralarını, emeğini ve demiryolu kültürünü geleceğe taşıyor.