Bu Şehir İki Kez Sustu

Manisa bugün, yüreğinde tarifsiz bir sızıyla güne uyandı. Dün, 14 Aralık 2025… Manisa’nın ilk kadın belediye başkanı olan Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay’ın vefat haberi, şehri derinden sarstı. Daha bu acının ağırlığı hissedilirken, aylar öncesinin o soğuk gerçeği yeniden aklımıza geldi: Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’in kaybı…

Abone Ol

Bazı haberler vardır; insanın boğazında sadece bir düğüm bırakmaz, koca bir yumruğa dönüşür. Gözler satırları okur ama ruh o kelimeleri kabul etmez. Gülşah Durbay’ın vefatı da işte böyle geldi. Sessiz, sakin ama derinden sarsan bir veda… Ardında bıraktığı boşluk, yalnızca Şehzadeler’in sokaklarında değil, bu şehirde yaşayan herkesin yüreğinde hissedildi.

Gülşah Durbay, genç yaşına rağmen Şehzadeler’e büyük bir sorumlulukla hizmet eden bir belediye başkanıydı. Onu tanıyanların dilinde aynı kelimeler vardı: güler yüz, zarafet, samimiyet… Siyasetin sert dili ve yıpratıcı atmosferi içinde insan kalmayı başarabilmiş nadir isimlerdendi. Onun derdi makam değildi; memleketti, insandı, sokaktaki hayattı.

Belki de bu yüzden, 29 Ekim’de kürsüden söylediği o sözler bugün daha ağır geliyor kulağımıza… O kürsüden yalnızca Cumhuriyet’i anlatmamıştı aslında; kendi hayatını, bu şehrin hikâyesini şu sözleriyle dile getirmişti:

“Cumhuriyet özgürlüktür, cumhuriyet fazilettir, cumhuriyet fırsat eşitliğidir. Cumhuriyet, Manisa’nın bir köyünden doğan bir kadının Şehzadeler’e belediye başkanı olabilme ihtimalidir. Yaşasın Cumhuriyet. Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti. En büyük bayramımız kutlu olsun Manisa”

Bugün geriye dönüp bakınca, o cümlelerin sadece bir bayram konuşması değil; yaşanmış bir hayatın, verilen bir mücadelenin özeti olduğunu daha iyi anlıyoruz.

Ama ölüm, kimseye takvim sormuyor.
“Daha zamanı vardı, daha yapacakları vardı…” diyoruz bugün. Geriye ise yarım kalan projelerden çok, söylenememiş sözler ve tamamlanamamış cümleler kalıyor. Onun ardından kurulan her cümlede, bu zamansız ayrılığın kabullenilemeyişi var.

Bu acı henüz çok tazeyken, Manisa’nın hafızası bizi kaçınılmaz olarak 9 Haziran 2025’e götürüyor. Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’in vefat ettiği o güne… Evinde yaşadığı talihsiz elektrik kazasıyla tüm şehri yasa boğan o sabaha. O gün Manisa, sadece bir başkanını değil, geleceğe dair umutlarının bir parçasını da kaybetmişti.

Ferdi Zeyrek, Manisa için yalnızca bir makam sahibi değildi. Kentle bağ kuran, halkla arasına mesafe koymayan, mimar kimliğiyle şehri geleceğe taşımayı hayal eden bir isimdi. Görev süresi kısa olsa da bıraktığı iz derindi. Ardından söylenen her sözde, yarım kalmış hayallerin ve eksik kalan işlerin hüznü vardı.

Bu yıl kaybettiğimiz Gülşah Durbay ve Ferdi Zeyrek’in ardından kalan sadece acı değil; aynı zamanda vicdanlara bırakılmış güçlü bir hatırlatmadır bu. Daha dikkatli sevmeyi, daha çok sahip çıkmayı, kalp kırmamayı öğütleyen sessiz ama ağır bir uyarı… Çünkü geriye ne makam kalıyor ne de mevki. Kalan sadece insanın ardında bıraktığı iz oluyor.

Bugün kelimeler kifayetsiz.
Cümleler yarım.
Ama yine de yazıyoruz. Çünkü bazen yazmak, yas tutmanın ve acıyı kabullenmenin tek yolu.

Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay’a ve Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’e Allah’tan rahmet; ailelerine, yakınlarına ve tüm Manisa halkına başsağlığı ve sabır diliyorum.

Bu vedaların yarattığı boşluğu doldurmak mümkün değil. Ama bu acı, hepimizin omuzlarına bir sorumluluk yüklüyor. Onların şehre olan bağlılığını, samimiyetini ve hizmet anlayışını yaşatmak… Onların anısına gösterilecek en büyük saygı, yarım kalan işleri tamamlamak ve Manisa’yı hayal ettikleri daha güzel bir şehir haline getirmek olacaktır.

Gülşah Durbay ve Ferdi Zeyrek bize bir gerçeği bir kez daha hatırlattı:
Makamlar geçici, hizmet kalıcıdır.
Şimdi söz sırası bizde. Onların hatıralarını sadece kalbimizde değil, yaptığımız her işte yaşatmak zorundayız.