Bir Hemşirenin Sessiz Gücü

Abone Ol

Bir insanın sesi bazen suskunluğundadır.
Ne bağırır, ne tartışır;
sadece bir bakışıyla anlatır her şeyi.

Hemşirelik mesleği, sabrın ve inceliğin adıdır.
Her gün hayatla ölüm arasındaki o ince çizgide yürür.
Bir yandan acıyı dindirir, diğer yandan insan kalmanın ne demek olduğunu hatırlatır.

Ama bazen, makamına güvenen bir amir çıkar karşına.
Sözlerinde kibir, davranışlarında küstahlık vardır.
Emeği görmez, nezaketi bilmez,
sanki bir bakışla onur kırabileceğini sanır.

Oysa hemşire, ne öfkeye kapılır ne de kibre.
Naifliği zayıflık değil, asalettir onun.
Soğukkanlılığı, sustuğu yerden bile güç taşır.
Küstahlığın karşısında eğilmez,
ama saygısından da vazgeçmez.

Çünkü bilir —
onur, unvandan değil, insandan doğar.
Gerçek büyüklük, bağırarak değil, sakin kalarak gösterilir.

O hemşire, sessizliğinde bile bir derstir.
Küstahlığın gölgesinde bile, ışık gibi durur.
Çünkü hemşirelik sadece bir meslek değil,
insanlığın en zarif halidir.