Bir Destek, Bin Fark

Abone Ol

Bugün ülkemizin en büyük sermayesi ne altın, ne petrol, ne de borsadaki hisselerdir… En değerli hazinemiz, geleceğimizin teminatı olan gençlerimizdir. Onların içinde yanan ışığı güçlendirmek, sadece onların değil, bütün bir milletin yolunu aydınlatmaktır.

Fakat bu ışık çoğu zaman maddi imkânsızlıkların gölgesinde kalıyor. Kimi genç, kitap almak için harçlığından kısmak zorunda kalıyor; kimi, üniversite hayalini erteleyip ailesine destek olmak için çalışıyor. Oysa bir burs, bir kalem, bir defter, bir yol parası bile onların kaderini değiştirebilir.

Albert Einstein’ın dediği gibi: “Eğer bir çocuğun hayatını değiştirebilirsen, dünyayı değiştirmiş olursun.” İşte burs, tam da bu güce sahip bir dokunuştur. O genç, aldığınız destekle yalnız olmadığını hisseder; kalbinde umut filizlenir, hayalleri yeşerir ve adımlarını güvenle atar.

Aristoteles’in sözünü hatırlayın: “Eğitim ruhun gıdasıdır.” Bir burs, sadece maddi destek değil, bir ruhun beslenmesidir, bir hayalin filizlenmesidir. Bugün küçük görünen bir yardım, yarın bir doktorun hayat kurtarmasına, bir mühendisin ülkemize eser kazandırmasına, bir öğretmenin yüzlerce çocuğu aydınlatmasına dönüşebilir.

Benjamin Franklin’in sözleri aklıma geliyor: “Yatırımın en kârlısı insana yapılan yatırımdır.” İşte burs, geleceğe yapılmış en büyük yatırımdır. Bir öğrencinin hayatına dokunmak, bir nesli aydınlatmak, bir toplumu değiştirmek demektir. Bu yatırımın geri dönüşü, sadece maddi ölçümlerle değil, binlerce hayalin gerçeğe dönüşmesinde kendini gösterir.

Unutmayalım ki zenginlik paylaştıkça büyür. Bir öğrenciye burs vermek, sadece parasal destek değil; sevgi, umut ve inanç vermektir. Bugün destek olduğunuz bir genç, yarının başarılı bireyi olduğunda sizin adınızı şükranla anacaktır.

Haydi, varlığımızı sadece kasalarda değil, gençlerin kalplerinde yaşatalım. Gelin, en az bir öğrencimizin yoluna ışık olalım. Ben gönüllü oldum, ilk adımı atıyorum.