GÜNDEM

Beklenen yağmur hububata can suyu oldu

Türkiye’nin tahıl ambarı olarak bilinen Konya Ovası, uzun süredir beklenen yağışa kavuştu. Yaklaşık 10 milyon dekar alanda hububat ekiminin yapıldığı ovaya düşen yağış, özellikle kıraç arazilerde “can suyu” etkisi yarattı. Uzmanlara göre yağışların devam etmesi halinde rekolte kaybı yaşanmadan sezon tamamlanabilir.

Abone Ol

Geçen yıl rekolte 2 milyon tonun altına düştü

Konya Ovası, Türkiye tahıl üretiminde kritik konumda olsa da geçen sezon 2 milyon tonun altında hasat gerçekleşmişti. Bu yıl da yağışların mevsim normallerinin altında seyretmesi çiftçilerin endişelerini artırmıştı. Dünkü yağışın toprağın nem ihtiyacını kısmen giderdiği belirtiliyor.

“Kıraç alanlar için hayati bir yağış”

Ziraat Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz, yağışların önemine dikkat çekerek şunları söyledi:

“Uzun süredir çiftçilerimiz yağış alamıyor. Özellikle kıraç alanlarda çiftçilerimiz yağışları dört gözle bekliyor. Sulu alanlarda sulama imkânı kullanıldı ancak kıraç bölgeler tamamen yağışa bağlı. Bu yağmur bitkilere adeta can suyu oldu.”

“Kar yağışı olmazsa rekolte düşebilir”

Kırkgöz, yağışların devam etmemesi durumunda ciddi rekolte kaybının kaçınılmaz olduğunu vurguladı:

“Bu dönemden sonra yağış kesilirse bitkiler kuruda kalır ve ciddi verim kaybı olur. Ancak önümüzdeki süreçte yağışlar devam ederse verimli bir sezon bizi bekliyor. Özellikle kar yağışı bu dönem için çok önemli.”

Kuraklık verimleri zaten düşürdü

Konya’da kurak geçen dönemlerin hem sulu hem kıraç alanları etkilediğini belirten Kırkgöz, mevcut su kaynaklarının da azalmasının çiftçiyi tedirgin ettiğini söyledi:

“Kuraklık, sulu alanlarda dahi verim düşüklüğüne neden oldu. Konya su fakiri bir bölge ve yer altı – yer üstü su kaynakları hızla azalıyor. Bu durum çiftçide ciddi kaygı yaratıyor.”

Çiftçiler gözünü aralık ayı yağışlarına çevirdi

Uzmanlar, aralık ayında beklenen yağmur ve kar yağışlarının gelmesi halinde hububat üretiminde büyük bir sorun yaşanmayacağını belirtiyor. Yağışların sürmemesi durumunda ise özellikle kıraç alanlarda kayıpların kaçınılmaz olduğu vurgulanıyor.