Konuşmasında kanun teklifindeki eksikliklere dikkat çeken Bakırlıoğlu “Emekçiye vergi, emekliye vergi, ev sahibine vergi, çiftçiye vergi, hayvana vergi, hayvancıya vergi. Hazine Bakanı bütçe açığını azaltmak için nereden vergi alacağını şaşırmış durumda. Her yere saldırıyor; vergi, vergi, vergi, vergi!” dedi.
Teklif Neden Kod Kanun Olarak Gelmedi?
Teklifin kod kanunun olarak gelmemesini de eleştirilen Bakırlıoğlu “ Kanunun adı ‘Sermaye Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ olarak geçmekte ve torba kanun olarak görüşülmekte. Oysa teklifin tamamı kripto varlıklarla ilgili düzenlemeleri getiriyor ve biz bu konuyu torba kanun yerine kod kanun olarak görüşebilirdik. Neden bu teklif karşımıza ‘kripto varlıklar hakkında kanun teklifi’ olarak gelmedi? Üstelik ilerleyen süreçte bu konuda daha birçok düzenlemeye ihtiyaç olacağı bizzat kanun teklifi sahipleri tarafından dile getirilmişken neden biz bu teklifi kod kanun hâlinde getirmedik? Ayrıca bu kanun teklifi tali komisyonlarda neden görüşülmedi” diye sordu.
Konuşmasında İç Tüzük 38'e işaret eden Bakırlıoğlu “ İç Tüzük’de ‘Komisyonlar, kendilerine havale edilen tekliflerin ilk önce Anayasanın metin ve ruhuna aykırı olup olmadığını tetkik etmekle yükümlüdürler.’ denilmekte. Yani teklifin maddelerine geçilmeden ele alınması gereken ilk husus teklifin Anayasa'ya uygunluğudur. Komisyon görüşmelerine başlandığında Anayasa'ya aykırılık konusundaki itirazlarımızı dile getirdik, gerekçelendirdik. Buna göre bu kanun teklifinin 7'nci ve 10'uncu maddeleri Anayasa'nın 13'üncü, 26'ncı ve 48'inci maddelerine açıkça aykırılıklar barındırmaktadır. Benzer düzenlemeler hakkında Anayasa Mahkemesinin daha vermiş olduğu kararların Grubumuz tarafından zikredilmesine ve tutanaklara geçmesine rağmen önergemiz kabul edilmemiştir “ şeklinde konuştu.
Neden Bu Kadar Geç Kalındı?
Kanun teklifinin hazırlanması için neden bu kadar kaç kalındığını soran Bakırlıoğlu” Neden şimdi ve neden bu düzenleme bu kadar geç gündeme geldi? Bu konuda yasal boşluk olduğu Nisan 2021 Thodex vurgunu sonrası gündeme gelmişti. Hatırlayalım o günleri: Kripto varlık platformlarından bir tanesi olan Thodex'in kurucusu Faruk Fatih Özer yanında kimi kaynaklara göre 2 milyar dolarla, iddianameye göre ise 356 milyon lirayla elini kolunu sallaya sallaya Arnavutluk'a kaçmıştı. Bu olaydan bir ay sonra dönemin Maliye Bakanı kripto varlıklarla ilgili düzenlemenin yapılacağını belirtmişti. Üzerinden üç yıl geçti, bu üç yıl içerisinde başka vurgunlar da yaşandı. Mesela Fig Coin dolandırıcılığı, 7 milyon 700 bin dolar; pushing vurgunu, 50 milyon lira; Smart Trade Coin vurgunu, 1 milyar dolar. Bu düzenleme geç kalmış ve bu nedenle de bir hayli can yakmış bir düzenlemedir. Bu teklif kanunlaştıktan sonra elimizde kripto paralarla ilgili bir metin olacak ancak ülkemizde bütüncül ve kapsamlı bir blok zincir strateji belgesi bulunmamaktadır. Eğer ülkemizde blok zincir teknolojisinde lider ülke konumuna gelmek istiyorsak SPK, BDDK Hazine ve Merkez Bankasının müştereken hazırladığı bir strateji belgesine ihtiyaç bulunmaktadır ve bu eksikliğin bir an önce giderilmesi gerekmektedir “ dedi.
Bu platformların güveni kötüye kullanacak eylemleri yapmaları hâlinde alınacak tedbirler ve cezai yükümlülükler olduğunu ifade eden Bakırlıoğlu şunları söyledi : “Teklifin bazı maddelerinde böyle bir düzenleme var ancak net değil. Bu hâliyle sorumluluk tüm çalışanlara yüklenmekte, gerçek kişi, tüzel kişi ayrımı gözetilmemektedir. Kripto varlıklardan bahsediyoruz, bununla ilgili yasal düzenleme yapıyoruz ancak yaptığımız bu düzenlemede kripto veri bankacılığıyla -biraz önce hatipler de belirtti- ilgili herhangi bir ifade, tanım bulunmamakta. Bu konuda da biz bu teklifi yetersiz görmekteyiz. Kamuoyu günlerdir önümüze geleceği söylenen, basına sızdırılan yeni vergi düzenlemelerini tartışmakta. Basından gördüğümüz kadarıyla taslakta yok yok. Buna göre, zor şartlarda çalışan, trafik kazalarında ölen, sakat kalan motokuryelerin kazançları vergilendirilecek, garsonların bahşişleri vergilendirilecek, meskenlerin kiralarına stopaj getirilecek; yetmedi, yemdeki KDV yüzde 10'a, gübredeki katma değer vergisinin yüzde 20'ye çıkarılacağı söylenmekte. Bu ülke dünyadaki en yüksek gıda enflasyonunu yaşıyor, insanlar gıdaya ulaşamıyor; çiftçi, hayvancı âdeta bitkisel hayata girmiş; hayvanlar kesime gitmekte, tarlalar boş kalıyor yani özetle üretimden kopmuşuz. Yapılması gereken üreticilerin maliyetlerini azaltmak, üreticinin nefes almasını sağlamak, tüketiciyi kollamak iken Hükûmet en büyük maliyet kalemi yem ve gübreye vergi getirerek âdeta üreticinin fişini çekmektedir. Emekçiye vergi, emekliye vergi, ev sahibine vergi, çiftçiye vergi, hayvana vergi, hayvancıya vergi; Hazine Bakanı bütçe açığını azaltmak için nereye vergi salacağını şaşırmış durumda, her yere saldırıyor; vergi, vergi, vergi, vergi! Biz burada bir kanun teklifini görüşüyoruz, milyarlarca dolarlık hacimli bir piyasadan bahsediyoruz ve kazançtan bahsediyoruz ancak burada vergi yok. Şimdi, ‘Yatırımcı kaçabilir ve o yüzden biz buradan vergi almıyoruz.’ diyorlar. E, peki, emeklinin günahı ne? Emeklinin günahı kaçamaması mı? Emekçinin günahı ne, çiftçinin günahı ne, üreticinin günahı ne, bunlar kaçamadığı için mi biz bunlardan vergi alıyoruz? Yani bu konuda ciddi bir eksiklik olduğunu görmekteyiz. Allah hakkı için söyleyelim yani bu hak değildir, reva değildir. Bu konuda ciddi bir düzenlemeye ihtiyaç bulunmaktadır. “