SAĞLIK

24 yaşındaki kadının karın ağrısının altından bakın ne çıktı? Doktorlar bile şaşırdı!

24 yaşındaki genç kadın, karın şişliği ve gaz sancısı şikâyetleriyle doktora başvurdu. İlk başvurduğu sağlık merkezinde sindirim sistemi rahatsızlığı olabileceği düşünülerek kendisine diyet programı önerildi.

Loading...

Abone Ol

İstanbul’da yaşayan 24 yaşındaki genç kadın, karın şişliği ve gaz sancısı şikâyetleriyle doktora başvurdu. İlk başvurduğu sağlık merkezinde sindirim sistemi rahatsızlığı olabileceği düşünülerek kendisine diyet programı önerildi. Ancak şikâyetleri zamanla artınca başka bir merkezde yapılan detaylı tetkikler sonucunda, karnında 45 santimetre büyüklüğünde ve 5 kilogram ağırlığında bir kist tespit edildi. Başarılı bir operasyonla kist çıkarılırken, genç kadının doğurganlık şansı da korundu.

“Meslek hayatımda gördüğüm en büyük kitleydi”

Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Serhat Şen, tanı sürecinin zorluklarına dikkat çekerek, “Hasta bize geldiğinde karnı oldukça şişmiş ve belirgin şekilde kilo kaybetmişti. Daha önce bağırsak problemi sanılarak diyet önerilmiş. Yumurtalıktan kaynaklanan kitleler genellikle sindirim sistemi rahatsızlıklarıyla karıştırılabiliyor. Bu nedenle hasta bir süre özel beslenmeyle durumu idare etmeye çalışmış. Bu, meslek hayatımda gördüğüm en büyük kitleydi. Karın içi geniş bir alan olduğu için fark edilmesi zor olabiliyor” dedi.

“Geç fark edilmesinin nedeni hareketsizlik”

Hastanın ameliyat sürecine ilişkin bilgi veren Dr. Şen, “Kitle büyüdükçe bağırsakları sıkıştırıyor ve kendine yer buluyor. Genellikle 10-15 santimetreye ulaştığında belirtiler başlıyor. Ancak geç fark edilmesinin en önemli nedeni, hareketsiz yaşam tarzı ve düzenli kontrole gidilmemesi. Hareketsiz kaldığımızda bedenimizdeki değişimleri anlamakta zorlanıyoruz. Özellikle adet sonrası yıllık ultrason kontrolleri çok önemli. Bu kadar geç fark edilmesi nadir bir durum olsa da, yaşanabileceğini gösteriyor” ifadelerini kullandı.

“Ameliyat 20-25 dakika sürdü”

Ekip çalışmasının ameliyatlarda kritik rol oynadığını belirten Dr. Şen, “Üniversite hastanesi olmamız avantaj sağlıyor. Ameliyata organ korumaya yönelik hazırlıklı giriyoruz. Karnı diklemesine keserek yaptığımız operasyon yaklaşık 20-25 dakika sürdü ve kitle hızlıca çıkarıldı. Hastanın yaşı genç olduğu için kanser ihtimali düşük. Ameliyat sorunsuz geçti; hasta yürüyebiliyor, normal yaşantısına döndü. Yarın taburcu olacak, bir hafta içinde işine başlayabilir. Korkulacak bir durum yok” diye konuştu.

“Yıllık kontroller şart”

Kistlerin her yaşta görülebileceğini vurgulayan Dr. Şen, “Yumurtalık, her ay 2 santimetrelik kistler oluşturup atan bir organ gibidir. Uyku bozuklukları, dengesiz beslenme ve hareketsizlik bu kistlerin kaybolmayıp büyümesine yol açabiliyor. Bu nedenle yıllık kontroller ihmal edilmemeli. Büyük şehirlerde yaşayanlarda farkında olmadan kist üretme eğilimi artıyor. Adet düzensizliği genelde belirti olur ama bu vakada 45 santimetreye ulaşmasına rağmen adet düzeni bozulmamıştı” dedi.

“Sindirim problemleriyle karıştırılabiliyor”

Kistlerin en sık sindirim problemleriyle karıştırıldığını belirten Dr. Şen, “Ağrı genellikle gaz sancısı gibi hissediliyor. Yeni başlayan kabızlık, gaz ve artan şişkinlik varsa, altında çoğunlukla yumurtalık kaynaklı problemler yatar. Hastamızın yaşı 24, bu biraz alışılmadık bir durum çünkü genelde bu tür kitleleri 40’lı yaşlarda görürüz. Ancak 7’den 70’e her kadında kist oluşabilir” diye ekledi.

“Yumurtalığa yapılan her müdahale rezervi azaltır”

Kistin fark edilme süresine ilişkin de bilgi veren Dr. Şen, “Hastanın belirttiği dört aylık süreç kitleyi fark ettiği dönem. Ancak gerçek büyüme süresi muhtemelen bir yılı bulmuştur. Kitle büyüdükçe çevresindeki kapsül incelir; bir travma durumunda patlayarak karın içine boşalabilir. 4-15 santimetre aralığında dönen kitleler çürüyebilir. Her cerrahi müdahale yumurtalık rezervinden bir miktar eksiltir” dedi.

“Cerrahi gerekiyorsa korkmadan yapılmalı”

Bu vakada sağ yumurtalığın tamamen çıkarıldığını belirten Dr. Şen, “Sağlıklı doku kalmadığı için almak zorunda kaldık. Ancak sol yumurtalık ve tüp sağlam, bu yüzden hastanın çocuk sahibi olmasında bir engel yok. Cerrahide amaç yüzde 100 rezerv korumasıdır; bu da doğurganlığı ortadan kaldırmaz. Müdahale gerektiren durumlarda korkmamak gerekir” ifadelerini kullandı.

“Gaz ve şişkinlik geçmeyince bağırsak sandım”

Yaşadığı süreci anlatan genç kadın ise, “Şikayetlerim mayıs ayında başladı. Gaz, kramp ve karın şişliğim oluyordu ama sıcak duş alınca geçiyordu. Diyet yaptım, süt ve karbonhidratı kestim ama fayda etmedi. Doktora gittiğimde irritabl bağırsak sendromu teşhisi koydular. Düşük FODMAP diyeti uyguladım ama bir süre sonra karnım sertleşti, sabah yumuşak olan karın artık hiç inmiyordu” dedi.

“Ağrılar artınca bunun sadece gaz olmadığını anladım”

Ağrılarının artmasıyla yeniden doktora gittiğini belirten hasta, “Sağ tarafımda yoğun ağrı başladı, geceleri dönemiyordum. Organlarımın sıkıştığını hissediyordum. Bunun bağırsakla ilgili olmadığını fark ettim. Kadın doğuma yönlendirildim, orada kist tespit edildi” dedi.

“Yeni evliydim, çocuk sahibi olamayacağım diye çok korktum”

Tedavi sürecinin hem fiziksel hem de duygusal olarak zorlu geçtiğini ifade eden genç kadın, “Kist olduğunu duymak moralimi çok bozdu. Patlama riski ve çıkarılma zorunluluğu beni çok korkuttu. Yeni evliydim, çocuk sahibi olamayacağım endişesini yaşadım ama doktorum süreci çok iyi yönetti. Şimdi ağrım yok, rahatım” diye konuştu.